Doğu Akdeniz'de gaz etkinliğini kaybediyor

ABD, Kıbrıs Rumlarının ve Yunanistan'ın büyük umut bağladığı, İsrail'in arka planda destek olduğu EastMed (Doğu Akdeniz) Doğalgaz Boru Hattı Projesine destek vermeyeceğinin ortaya çıkması bölgede tartışmalarında gazını alacak gibi görünüyor. Keşfedildiği açıklanan mevcut gaz rezerv sahalarındaki çalışmaları bile etkileyecek bu gelişme yeni arama faaliyetlerini de ortadan kaldıracaktır. Nitekim ExxonMobil ve Total gibi enerji devi şirketlerin Girit açıklarında yaptıkları arama faaliyetlerini durduğu bilgileri söz konusu. Dolayısıyla ticari olmayan boru hattına ABD'nin hayır demiş olması Doğu Akdeniz'de tartışmaların seyrini değiştirecek, temposunu önemli oranda düşürecektir. Türkiye'nin de böyle bir dönemde Mavi Vatan stratejisine devam etmesi gerekir. EastMed projesi çok maliyetli olması nedeniyle finans arayışlarına doğal gazın boru hattıyla ulaştırılacağı Avrupa Birliği (AB) bile ilgi görmemişti. Ayrıca hayata geçirilme zorluğu, gazın tedarik edileceği yerlere ve boru hattının geçeceği güzergaha Türkiye'nin kuvvetli itirazlarıyla sebebiyle de tartışmalı bir projeydi. Rum Yunan ikilisinin Avrupa'dan sonraki son ümitleri ABD'nin de bu projeye hayır demesiyle bölgede tansiyon düşmeye başlayacak, hatta bir süre sonra Türkiye ile birlikte doğal gaz projeleri gündeme gelecektir. Projeye ABD'den "hayır" cevabı verilinceye kadar işini maddi boyutlarından ziyade politik hesaplarla Türkiye'nin aleyhine olacak şekilde ABD'nin bu boru hattını destekleyeceği beklentisi vardı. Ancak hem projenin maliyeti hem de zorluğu ABD'ye "hayır" dedirtti. Ayrıca Avrupa'nın Akdeniz doğal gazına kavuşmasıyla da ABD çok ilgili olmak istemiyordu. Henüz Kuzey Akım II boru hattındaki Rusya-Avrupa doğal gaz tartışmasında, ABD umduğunu bulamamışken yeni adım atmayacağı belliydi. ABD'nin EastMed'e beklenen desteği vermemesi için sebep çok, arkasında olması içinse nedenler azdı. Yunanistan enerji uzmanları ve medyası ise ABD'nin projeyle ilgili görüşünü açıkça belirtmesinin EastMed Projesi'ni imkânsız duruma getirdiğini savunuyorlar. Bu doğru bir değerlendirme. Bu aşamadan sonra Rum-Yunan ikilisi ve onlara destek veren İsrail, 2014'lerde gündeme geldiği gibi Türkiye üzerinden Avrupa'ya gaz gönderme projelerine ağırlık verirlerse Doğu Akdeniz'de de dostluk rüzgarları esmeye başlar. Öte yandan ABD'nin Türkiye'yi rahatsız etmemek için boru hattına destek vermediği yönündeki haberler ise gerçeği yansıtmıyor. EastMed gündeme geldiğinden bu yana projenin zorluğu ve maliyetli olması sebebiyle hayata geçmesinin imkânsız olduğunu ben de yazdım, enerji uzmanları da bu hususa dikkat çekti. Dolayısıyla ABD'nin destek vermeme kararının Türkiye ile ilgisi söz konusu değil. ABD fırsat buldukça Türkiye'yi rahatsız etmekten çekinmediğini son yıllardaki gelişmeler yeterince ortaya koyuyor. Asıl mesele İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasında Ocak 2020'de imzalanan EastMed Boru Hattı'na yönelik anlaşmanın gerçekleştirme zorluğu. Yaklaşık 2 bin kilometre uzunluğundaki projenin yaklaşık 10 milyar doları bulan maliyeti ilgili çevreleri endişelendirdiğinden kimse destek olmak istemiyor. Denizde gazı sıvılaştırma terminalleri hayata geçirme de maliyetli olduğundan Türkiye ile bir yolunu bulup anlaşmaları gerekecek. Ayrıca ABD'nin EastMed'i çevre dostu olmadığı için desteklemediği bilgisi de doğru değil. Avrupa'da nükleer enerji ve doğal gaz çevreci enerji kaynağı olarak tartışılıyor, ama ABD'nin enerji kaynaklarının çevreyle ilgisi sanıldığı kadar sorgulanmıyor bile ABD'nin kaya gazıyla küresel piyasalardaki rolü ve Avrupa'yı kaya gazıyla Rus gazına karşı baskıladığı bilinen bir durum. Dolayısıyla EastMed'in Rus gazına karşı rolü de tartışmalı. Yaklaşık 4 yıl önce şu notu düşmüştüm; "ABD'nin de Rusya'nın Baltık Denizi'nden Avrupa'ya uzanacak Kuzey Akım II doğalgaz boru hattını engelleme girişimleriyle de örtüşen bu proje sonrası ne olabilir Akdeniz'in gazı mı Avrupa'ya gider, yoksa Amerika'nın kaya gazı mı" Netice itibariyle Doğu Akdeniz'de EastMed projesinin rafa kalkması bölge ülkelerinin ve enerji kaynaklarını menfaatine olmuştur. Mavi Vatan'ın önü açılmıştır. Kazakistan'da sorun tespiti tamam! YAZARLAR 13.01.2022 - 12:56 Güncelleme: 13.01.2022 - 12:56 Belli bir grubun zenginleşmesi, elde ettiği kazanımların üzerine yenilerini koyma girişimi ve bazı nüfuzlu isimlerin de kendilerine yeni alan açma girişimleri asıl mesele. Olayları tetikleyen ise ülkenin kaynaklarıyla zenginleşenlerin halkın alım gücünü, yaşam standartlarını dikkate almadan gaz fiyatlarını küresel piyasalar seviyesine çıkarmak için iki kat oranında zam girişiminde bulunmaları. Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev de olayların yatışmasından sonra asıl meselenin ne olduğunu ve olayların neden çıktığın anlamamıza yardımcı olacak