Sorularla dolu kongre

Beşiktaş sezonun ilk 3 ayı sonunda yeni bir olağanüstü kongreye gidiyor. Hem de bir ay gibi kısa bir süre içinde. Yönetim istikrarı ve sağlıklılığı açısından düşündürücü bir durum bu. Ne yani, her başarısız sonuçta, kaybedilen her maçın ardından olağanüstü genel kurul mu olacak Tribünlerin her istifa çağrısına boyun mu eğilecek Tamam sürekli futbolcu transfer edilmesine, her sezon yeniden takım oluşturulmasına alışmıştık. Teknik direktörlerin sürekli sezon ortasında değiştirilmesine de alışmıştık. Biz zaten başarının futbolcu ve teknik direktör değiştirmekle olacağına inananlardanız. Şimdi bunlara bir de daha zamanlarını doldurmamış yönetimlerin değişmesi eklenecek anlaşılan.

BASKIYA DAYANAMAMAK

İşte Beşiktaş'ta ağır baskılara dayanamayıp erken seçim kararı alan Ahmet Nur Çebi yönetimi. Oysa ki daha önlerinde 1.5 yılları daha vardı. Evet doğruya doğru işler iyi gitmiyordu Beşiktaş'ta. Yeniden yapılanma sürecine girmişken başarısız bir dönemin ardından Sergen Yalçın gitti, sezon ortası Ismael getirildi. O da yine başarısız maç sonuçlarının ardından baskılara dayanamadı. Ve ardından bazı çevrelerin isteğiyle gelen Şenol Güneş'le birlikte yapılanma sürecine de son nokta konuldu. Günü kurtarmak için tercih edilen Güneş'in başarısız olacağı başından belliydi ama artık ipin ucu kaçmıştı bir kere. Ne var ki Güneş'le sezon ortası yolları ayırmak daha büyük yanlış oldu. Takım hocasız kaldı. Bu kadar tavizin ardından sıranın yönetime geleceği çok açıktı. Yine o noktada direnilemeyip erken seçim kararı alınması Çebi yönetiminin hatalarının en büyüyü bence. Öyle veya böyle Güneş'le ve bu yönetimle en azından sezon sonuna kadar devam edilmeliydi.