Cesaretin simgeleri,

""Bıraktım geldim evimi geride. Adımı aldılar, kan karıştı terime. Demişti anam bana 'Buz da olsan erime'. Kaldırdım dünyayı dertlerimin yerine"... Voleybolcu kızlarımızın en sevdiği kendileriyle özdeşleştirdiği şarkının sözleri bunlar. Naim Süleymanoğlu filmi için Eypio'nun yazıp bestelediği şarkıdan... Önceki gün de çok özledikleri Avrupa kupası ile birlikte söylediler.Evet, "Evlerini bırakmışlardı geride"... Çocukluklarından beri "Sen kızsın, sana uymaz" önyargılarıyla savaştılar, inanılmaz özveride bulundular, çalıştılar, dayanıştılar, eğlendiler ve sonunda doyasıya dans ettiler.Evet, "adları alınmıştı" çünkü kız çocuklarıydılar, kadındılar... Onların adı yoktu. "Eş", "anne", "ev kadını", "ucuz işgücü" iseler kabul görüyorlardı ama her insan gibi özgürce yaşamak istediklerinde ayıplanıyor, dışlanıyorlardı... Ama voleybolcularımız "tenlerine kanlarını katarak" birer Ebrar, birer Eda olarak, birer Hande, birer Zehra olarak ayakları üzerinde sağlam durdular. Kendi kimliklerinden ödün vermediler. Özellikle "evini yurdunu geride bırakan" Vargas, başka diyarlarda onurlu ve insanca hayat arayanların simgesi oldu. Evet, "Buz olsan da erime" demişti anneleri... Kadınların sırf insanca yaşamak istedikleri için öldürüldüğü, taş olsan eğer kadınsan un ufak edildiği bir ortamda erimek ne demek bir cesaret simgesi olarak yükseldi voleybolcularımız... Yeni doğan bebekten seksenine gelmiş kadınına umut oldular, güç verdiler.Kaldırdıkları sadece kupalar değil,