A Milli dersler

Bize hiçbir şey ders olmuyor. A Milli Takım'ın geçen hafta oynadığı maçlara bakalım. İsmini takımda oynarken öğrendiğimiz oyuncularla grup lideri olarak Avrupa Şampiyonası'na katılma başarısını gösterdi Ay-Yıldızlılar. Bu bile kafalarda bir aydınlanma yaratmalıydı. Belki sakatlıklar nedeniyle bir kez daha yenilenmişti kadro ama Milli Takım başarılı sonuçlar ve oynadığı canlı, uyumlu, seyir zevki yüksek futbolla bize büyük umut verdi. Aslında radikal yenilenme Lucescu zamanında başlamıştı. En son Montella da yaptığı yeni denemelerle belli ki projeyi sürdürüyor. Amaç uyumlu dengeli, savaşan, gelişmeye açık, sürekliliği olan bir takım yaratmak.

Ne var ki tüm bu olumlu gelişmeler bizim sönmüş yıldız transferi meraklılarını, uçaktan oyuncu indirme meraklılarını, devre arasında bile çok sayıda oyuncu getirme meraklılarını hiç etkilemiyor.

İşte olağanüstü genel kurula gidilirken Beşiktaş'ta da seçim vaatleri. "Şununla konuştum, onu alacağız, bunu getireceğiz" lafları havalarda uçuşuyor. Kafalarda ne bir takım konsepti, ne bir teknik direktör ve oyuncu profili var.

Anlayacağınız şu rant bataklığından, rantçı yetkisiz aracılardan yine paçamızı kurtaramayacağız. Futboldaki milyarlarca liralık kayıp büyüyecek, kamu vicdanı sızım sızım sızlayacak.