Ukrayna'nın imarı yarışı başladı bile

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü savaşta ABD bir taraftan Kiev yönetimine askeri ve insani yardım desteğinde bulunuyor, diğer yandan da Ukrayna'nın yeniden imarı konusunda şimdiden kolları sıvamış durumda. ABD'nin Avrupa ve dünyadaki sair elçiliklerindeki bir çok ticaret ataşesi, Ukrayna'nın savaş sonrası imarı konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Washington yönetimi Ukrayna'ya vermiş olduğu askeri yardımın en az 3 katını yeniden imar için harcamayı hedefliyor. Bu çerçevede Ukrayna'ya 55 milyar doları aşkın bir meblağ harcayan ABD, ülkenin yeniden imarı için de doğrudan 160 milyar dolar, uluslararası örgütlerin kredi desteğiyle de 350 milyar dolar harcamayı hedefliyor. Geçtiğimiz hafta savaş sonrası ülkesinin yeniden imarıiçin 350 milyar dolar değil, 750 milyar dolara ihtiyaç duyacaklarını açıklayan Volodimir Zelenskiy de şimdiden savaş sonrası dönemin hazırlığını yapıyor. Bu arada Rusya, Ukrayna'yı acımasızca yıkmaya devam ediyor.Uzun süre ABD'nin Ukrayna'nın yeniden inşasına yönelik çalışmalarını uzaktan tarassut eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'te düzenlediği konferansla Fransız firmaların Ukrayna'nın yeniden inşasına katılmaları için önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Teşbihte hata olmaz derler. Kuşkusuz savaşın hala şiddetli bir şekilde sürdüğü bir dönemde Ukrayna'nın yeniden inşasından bahsetmek, sanki erkek arkadaşını öpen bir kadının aynı anda müstakbel eşinin gözlerine bakması gibi gelebilir kimilerine. Ancak bu tür 'pazarlar' önceden kapalı kapılar ardından konuşulur ve işler şimdilerde kotarılır.Türkiye devredeGerek Washington'da, gerekse Paris'te yapılan toplantılarda, Türkiye gibi müteahhitlerin çok olduğu, inşaat firmalarının etkin ve verimli olduğu bir ülke, Ukrayna'nın yeniden inşası için vazgeçilmez konumda. Türk firmalarının risk iştahı bulunuyor ve Ukrayna gibi yıkılmış bir ülkenin yeniden inşasını sağlayacak insan kaynakları, bilgi ve tecrübeye sahip. Türk inşaat sektörünün de şimdiden Ukrayna'nın yeniden inşası için model geliştirip, finansman ve ortaklık yapıları konusunda çalışması gerekiyor. Atlantik'in iki yakasından da Türkiye'ye göz kırpılıyor. Nitekim Paris'teki konferansta Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Ali Onaner ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen yan yana oturmadı değil.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6874080;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6874080;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarguldener-sonumutukraynanin-imari-yarisi-basladi-bile-6874080' });Türk firmalarının risk iştahı bulunuyor ve Ukrayna gibi yıkılmış bir ülkenin yeniden inşasını sağlayacak insan kaynakları, bilgi ve tecrübeye sahip. AP'de 'satılık milletvekili' imajının düzeltilmesi sadece vakit almayacak. Geçmişte kaleme alınan raporların samimiyeti ve gerçekliği üzerinde de soru işaretlerine neden olacak.Avrupa Parlamentosu ve 'satılık demokrasi' sorunuAvrupa Birliği'nin başkenti Brüksel, rüşvet skandalıyla çalkalanmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta aralarında Avrupa Parlamentosu (AP) Başkan Yardımcısı Eva Kaili'nin de bulunduğu 5 kişinin Belçika rüşvet ve yolsuzlukla mücadeleden sorumlu federal sorgu hakimi Michel Claise'in yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınmaları çok yankı uyandırdı. Federal hakim Claise'in başlattığı 'üçüncü ülkelerin Avrupa'nın demokratik kurumlarının ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek amacıyla yürütmüş oldukları yasadışı faaliyetlere ilişkin' soruşturmanın kapsamı genişledi. Sadece bir ülkenin değil, en az iki ülkenin adı geçiyor.Soruşturmanın kuşkusuz en çarpıcı bölümü diplomatik dokunulmazlığa sahip olan AP Başkan Yardımcısı Kaili'nin gözaltına alınması oldu. Zira hakimin Kaili'yi gözaltına alabilmesi için suçüstü yakalaması gerekiyordu. Claise de Belçika istihbarat teşkilatının yardımıyla Kaili, babası, erkek arkadaşı ve halen gözaltında bulunan 3 sanığın evinde çok sayıda nakit paranın bulunduğunu tespit edebildi.İstihbarat çalışıyorAslında skandalı sessiz sedasız ortaya çıkartıp adlileştiren kurum Belçika istihbaratı oldu. Sürpriz de olmadı. Zira Belçika Federal Devleti, 22 Mart 2016'da başkent Brüksel'i hedef alan terör saldırılarının ardından istihbarat kurumlarını güçlendirme kararı almıştı. 32 masum kişinin öldüğü, 340 kişinin yaralandığı terör saldırılarının ardından Belçika istihbarat birimlerinin imkan ve yeteneklerini ciddi ölçüde artırdı. Brüksel havalimanı ile Maelbeek metro istasyonunda neredeyse eş zamanlı olarak yapılan saldırıların ardından Belçika, artık terör örgütlerine ve üçüncü ülkelerin Belçika'da yasal sınırları zorlayabilecek faaliyetlerine izin vermeyeceğini çok açık bir şekilde dile getirdi. Hatta Belçika istihbarat kurumları her yıl ülkeyi tehdit eden unsurlar ve risk haritalarına yönelik olarak kamuya açık raporlar yayınladı. Zaman zaman bu sütunlarda da kapsamlı bir şekilde yer verdiğim raporlar arasında örneğin bölücü terör örgütü PKK'nın sadece Türkiye'yi değil, aynı zamanda AB, NATO ve Belçika'yı da hedef alan habis bir örgüt olduğunu açık şekilde dile getiren raporlar yayınlandı. Ayrıca Belçika güvenlik kurumları yaklaşık 3 yıldan bu