Çekya dönem başkanlığına AB-NATO sorumluluğu

NATO'ya üye ülkelerin liderlerini bir araya getiren Madrid zirvesi geride kaldı. Ancak alınan kararlar hala geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Nitekim NATO'nun yeni nesil erken uyarı uçakları 'Awacs'ların yeni şartnamesinden, Avrupa Birliği'nin (AB) stratejik otonomi fikrinin NATO'yla çelişmeye başlamasına kadar çeşitli konular tartışılmaya devam ediliyor.Kuşkusuz, ABD, Kanada, Norveç ve Türkiye gibi AB'ye üye olmayan NATO müttefiklerinin AB ile ne şekilde işbirliğinde bulunabilecekleri meselesi tartışma konusu. ABD uzun süre, masum bir şekilde AB'nin NATO nezdinde daha fazla temsil edilmesi gerektiğini düşündü. Bu hususta bir sorun görmedi. AB'nin kendi özerk savunma imkan ve yeteneklerini geliştirmesine de uzun süre ses çıkarmadı. AB-NATO kurumsal işbirliği konusunda her zaman teyakkuzda olan Türkiye, hem ABD'yi hem de AB'ye üye olmayan sair müttefikleri bu konuda her zaman uyardı. AB'yi NATO'ya daha fazla dahil etmenin tek taraflı bir ödün olduğunun altını çizdi Ankara. Buna karşılık, AB'nin NATO'yla işbirliğini çok sınırlı tutmasından da şikayetçi olmadı değil. ABD, uzun süre AB-NATO ilişkilerini AB-ABD ilişkileri üzerinden yürütmeye çalıştı. Ancak bu formatın sınırına gelinmiş durumda. ABD, AB'nin kendi otonom imkan ve yeteneklerini geliştirmesinin tehlikeli olduğunu fark etti. Zira AB, NATO'ya danışarak işbirliği içerisinde çalışmazsa, ya gereksiz, ya da NATO ile rekabet edecek nitelikte imkan ve yetenek geliştirip iki kurum arasında ayrışmaya neden olacak.ABD farkına vardıABD, bu tehlikenin nihayet farkına vardı ki, AB ile NATO arasında daha derin, AB'nin NATO'yu da dahil edeceği bir işbirliği yapılması gerektiği konusunda karar aldı. Zira Madrid liderler bildirisinde konuyla ilgili olarak yer alan maddeler çok açık. Bu bildirinin altında sadece Türkiye, ABD veya Kanada'nın değil, aynı zamanda Fransa, Almanya, ve AB dönem başkanlığını 1 Temmuz tarihinden itibaren Fransa'dan devralan Çekya'nın da imzası var.Bu çerçevede Çekya'nın Yunanistan ve Rum kesiminin popülist söylemini elinin tersiyle iterek AB'nin savunma politikasını NATO'yu dahil edecek şekilde geliştirmesi için kolları sıvaması gerekiyor. Çekya'nın bu yönde atacağı adımlar sayesinde belki 1 Ocak 2023'de AB dönem başkanlığını üstlenecek olan İsveç için de örnek teşkil edebilir. Zira hem AB'ye hem de NATO'ya üye olacak olan İsveç iki kurum arasında köprü görevini üstlenerek transatlantik ilişkileri pekiştirip, Türkiye'nin AB kurumlarıyla savunma ve güvenlik alanında işbirliğinde bulunmasının yolunu da açmış olur.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6787767;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6787767;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarguldener-sonumutcekya-donem-baskanligina-ab-nato-sorumlulugu-6787767' });AB kurumlarından dedikodu ve 'gıybet'Rusya-Ukrayna savaşı bir yana dursun, AB'ye üye ülkeler, dış dünyaya karşı birlik ve beraberlik sergilemeye çalışırken, kendi aralarında ise ciddi bir rekabet içerisindeler.Zira AB kurumları içerisinde bir çok atama yapılacak. Bunların arasında AB Konseyi Genel Sekreteri ile Avrupa Parlamentosu genel sekreteri bulunuyor. Her iki göreve de önemli ülkelerden adaylar var. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 'Quai d'Orsay' olarak bilinen Fransa dışişleri bakanlığının ciddi desteğiyle AB nezdindeki daimi temsilcileri olan Büyükelçi Philippe Leglise Costa'nın bu göreve gelmesini arzuluyor. Macron'un Costa'yı destekleme sebebi ile Fransız dışişleri bakanlığının desteklemesinin sebebi çok ayrı. Macron, AB Konseyi'nin bir Fransız tarafından yönetilmesini arzuluyor. 2000'li yıllarda Fransız Büyükelçi Pierre de Boissieu tarafından yönetiliyordu. Kurumun idari yönetimi ve dolayısıyla gündemi de belirleme yetkisi