Eğitim sistemindeki yarış ve gelecek kaygısı

Herkese merhaba değerli okurlarım, LGS sonuçları açıklandı. Meslek seçimi öncesi yapılan LGS sonuçları için öğrencilerin heyecanlı bekleyişi her ailede acaba kaç puan çıkar konusu çok konuşuldu. Sevinen de var, beklediği sonucu alamayan da.. Günümüz şartlarında kendimizi sınav maratonuna çok kaptırmadan yaşamak gerekiyor. Hayatımızın ilk başlangıcından itibaren eğitim ve öğretim süreci yavaştan başlayarak üniversite dönemine kadar belirsiz, kaygılı bir sürecin başlangıcı içerisinde çocuklarımıza yük vermeye başlıyoruz. Birçok aileden duyuyorum. Eğitim sistemindeki yarış çocuklarımızda gelecek kaygısına yol açıyor. Aileler ve öğrenciler bu kaygıyı nasıl aşar konusunu Psikolog Ayça Attay ile konuşurken aldığım notları sizlerle paylaşıyorum... Kaygı: Ya olursa En son sınava girdiğinizde hissettiğiniz duyguları hatırlıyor musunuz Muhtemelen heyecanlanmış, hatta tam sınavdan önce endişelenmeye başlamış da olabilirsiniz. Bu son derece normal, hatta bazı durumlarda daha dikkatli olmanızı sağlayacağı için yararlı bir durum. Sınav bittiğinde rahatlama hissedip derin bir oh çekersiniz ve anında kaybolur. Öyle değil mi Fakat bazı kişiler için bu böyle değildir. Onlarda stres ortadan hiç kaybolmaz. Bu kişilerde stres, anksiyete yani kaygı olarak yorumlanır. Kaygı da mutluluk ve üzüntü gibi bir duygudur. Bu duygu, genellikle kişi kendini tehlikeli bir ortamda hissettiğinde ya da gerçek bir neden yokken bile aşırı endişelendiği durumlarda ortaya çıkar. Kaygılı kişinin dünyası Kaygılı kişi, sevdiklerine ve kendisine her an bir şey olacakmış endişesi ile yaşar. Zihninde sürekli kötü senaryolar döndürüp durur. Kaygı hisseden kişiler genellikle bir kaçış yolu olarak kendilerine güvenli alan yaratmış ve bu duyguyu hissettikleri an bulundukları ortamdan uzaklaşıp, oluşturdukları güvenli alana giderler. Bu durum kaçınma davranışını ortaya çıkartır. Bedenin kaygıya tepkisi Kaygı yaşayan kişilerde ses ve ellerin titremesi, yüz kızarması, mide bulantısı, avuç içlerinin terlemesi, hızlı kalp atışları, bulundukları ortama yabancılaşma hissi ve daha ileri safha da bayılma hissi gibi fizyolojik belirtiler görülür. Burada yapılması gereken vücudunuzun size verdiği bu sinyallere kulak vermenizdir. Bedeninizde oluşan tepkileri fark ettiğinizde o an yaptığınız işi durdurup, gevşeme egzersizi yapabilirsiniz. Kaygın sınavdansa... Ya yapamazsam... Ya olmazsa... Ya başaramazsam... Ya beceremezsem... Bu kalıplar size de çok tanıdık geldi mi Her sınav öncesi kendinize söylediğiniz cümlelerin içinde yer aldığını tahmin edebiliyorum. Bu kalıplar kişinin sınava, sunuma, yapacağı önemli bir işe ve bunun gibi olaylara yüklediği fazla anlamlar sonucunda ortaya çıkar. Olaylara fazla anlam yükleyen kişiler çoğunlukla mükemmeliyetçi ya da rekabetçi ruha sahiptirler. Kişi, bu kaygıdan kaçınmak için çoğunlukla işlerini erteler.