TÜRK AİLE YAPISINI BOZAN 'LGBTİ' BELASI

LGBTİ bir ideoloji olmamakla beraber kendi dilini ve kültürünü oluşturmaya çalışan bir yapı olarak, fikri kuvvetini ise daha çok karşı olmakla elde ettiği çatışmacı ortamdan alıyor. Bu yapının mensupları kendilerine en yakın akım olarak feministleri görür. Bu yüzden onların geliştirdiği dilden oldukça faydalanırlar. Genel söylemleri arasında özgürlük, ayırımcılık, homofobi, eşitlik gibi ifadeler bulunan LGBTİ üyeleri çeşitli dernekler ve dışardan desteklenen fonlarla örgütlenmekte, üniversitelerde kulüpler kurma ve çıkardıkları dergi, kurdukları web siteleri aracılığı ile hedefsel kitlelere propagandalarını yapmaktadırlar. Ulu orta gerçekleştirdikleri sapkın cinsel davranışlar karşısında tepki gösteren halkı ise hemen "nefret suçu" gibi zeminsiz gürültülerle baskı altına almakta, itiraz eden insanları çıkardıkları yaygaralarla susturmaya çalışmaktalar. Amaçları Türk ailesi yapısını bozmaktır. Türk milletinin aile yapısını bozmadan bu milleti kimsenin yıkamayacaklarını iyi biliyorlar. Milletçe bu tehlikeli oyunun artık farkına varmalıyız. Ailemize ve nesillerimize sahip çıkmalıyız. Eğer bu sapkınlıkları hafife alırsak yakın zamanda bu sapkın akımın figüranları cemiyetimizi tam manasıyla işgal etmiş olacak, aile yapımız ise tamamen dağıtacaktır. Ülke olarak "Sapkınlığa" dur denmeli, ailemizi ve neslini korumanın yollarını hep birlikte aramalı, LGBTİ örgütünün Türkiye'deki faaliyetlerini durdurma, reklam yapmalarına müsaade edilmeme, kamuya açık faaliyetlerini ve sapkınlıklarını yaymak için yaptıkları propagandaları sınırlama getirilip cezai kapsama alınarak suç sayılmanın yolları aranmalıdır. Özel hayatlarında elbette her birey, herkes özgürdür. Bu kampanyalar lezbiyenliği, biseksüelliği, transseksüelliği, geyliği alenileştirme, normalleştirme ve yaygınlaştırma maksatlı yapılan bilinçli faaliyetlerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi hukuki anlamda yasama olarak dur demelidir. LGBTİ örgütünün kamuya açık alanlarda propaganda yapmasına, gençleri etkileyecek faaliyetlerine müsaade edilmemelidir. Türk toplumunda kökü bu topraklara dayanan hiçbir aile kendi çocuğunun bu sapkın akıma kapılmasını, gey, lezbiyen vesaire gibi sapkın yönelimlere kurban olmasını asla istemez. Çünkü çok iyi biliyoruz ki bu sapkınlık tuzağına düşenlerin aile ve cemiyet bağları kopuyor, sapkın bir hayatın içinde her türlü zührevi hastalıkla heder olup gidiyorlar. Gençlerin özendirildiği bu sapkın yaşantının örflere, adetlere, gelenek ve göreneklere, ahlaki normlara, milli ve mukaddes değerlere aykırı bir yaşamı özendiren "LGBTİ" (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, intersex) örgütüne milli birlik ruhuyla, birlikte karşı çıkmalıyız. Bazı kesimlerce 'onlar doğuştan hasta, saygı duymalısınız' denen, ancak yapılan araştırmalar bize bunun tamamen yalan olduğunu gösteriyor. Küresel güçler ve taşeron örgütler milyonlarca dolar harcayarak Türk milletinin örfi, kültürel ve mukaddes değerlerine, aile bağlarına sıkı sıkıya bağlı gençliğini hastalıklı, ruhsal bunalımlı, sinir uçları yok edilmiş, milli hafızası silinmiş, yönsüz, rotasız, istikametsiz, milliyetsiz, bananeci, zevkci, şöhretperest ve şehvetperest,üremeden yoksun yığınlar haline getirilmek isteniyor. Bu sapkınlıklarla 'Büyük Türk Devleti' ve aziz milletimiz içerden çökertilmek istenmektedir. Tüm dünya iyi biliyor ki Türk milletinin aile yapısını bozmadan bu milleti kimse yıkamayacak. Milletçe bu tehlikeli oyunun artık farkına vakit geçirilmeden varmalıyız. Ailemize ve geleceğimizin teminatı nesillerimize gözümüz gibi sahip çıkmalıyız. Eğer