Angelina formülü kansere çare mi

Annesini meme kanseri sebebi ile 56 yaşında kaybeden Hollywood yıldız Angelina Jolie aileden gelen genetik mutasyon sebebi ile benzer bir hastalığa yakalanmamak için iki memesi ve yumurtalıklarını aldırmıştı. 10 yıl önce yapılan bu operasyonun basında yer alması ile birçok kadın 'Ailemde var. Ya ben de kansere yakalanırsam!' diyerek masaya yatmaktan çekinmedi. Ki daha dün country müziğin dünyaca ünlü genç yeteneklerinden 28 yaşındaki Morgan Wade kendisinde de kanser riskini artıran mutasyona uğramış BRCA geni bulunduğunu ve iki memesini de aldıracağını açıkladı. Daha hastalığa yakalanmadan meme ya da yumurtalıkları aldırmak kanserden kesin olarak kurtulmanın anahtarı olabilir mi Peki ama bizde hangi gen var nasıl bileceğizHER HASTA KENDİNE ÖZGÜ TEK ÇARE DİYE BİR ŞEY YOKDünyada her dört kanser tanısından birini meme oluşturuyor, her 8 kadından biri de yaşamının bir döneminde meme kanseri ile karşılaşıyor. Ki bu köşeyi takip edenler bilirler, ben de onlardan biriyim. 16 kemo-30 radyoterapi ve lenf-meme operasyonları ardından 2 yıl sonunda artık daha sağlıklıyım ama aklımda hep şu sorular var: 'Bir, neden ben İki, kanseri daha oluşmadan fark etmek mümkün değil miydi' Ortada bir Angelina Jolie örneği var. Memeyi ya da yumurtalıkları aldırarak kanserden 'yırtmak' mümkün mü, nedir bu 'Angelina Jolie' operasyonu ve arkasındaki motivasyon diyerek Genel Cerrah Prof. Dr. Aykut Soyder'i aradım.RİSK ORANIHaberin DevamıPROF. Dr. Soyder, 10 yıl önceye göre -Jolie ameliyatını 2013'te yaptırmıştı- genetik test sonuçlarına dayanarak her iki memenin boşaltılması işleminin dünyada giderek azaldığını belirterek, "Çünkü her hasta için 'risk' aynı değil. Hastanın yaşı, genetik pozitifliğin türü ve şekli, aile öyküsü... Her hasta için farklıdır. Dolayısıyla 'Memeyi, yumurtalıkları aldık, bitti! Bir daha kansere yakalanmayacaksın' gibi bir yaklaşım kesinlikle yanlıştır. Bazı haberler yanlış anlaşılıyor ya da belki de biz yanlış anlatıyoruz. Doğrudur, cerrahi operasyonlar kansere yakalanma riskini inanılmaz şekilde düşürüyor (meme ya da yumurtalıkların alınmasının kanserden koruma oranı yüzde 95) ancak 'risk' sıfırlanmıyor. Düşük de olsa (yüzde 5) ihtimal hep var. Bugün Türkiye'de 60-65 yaşındaki kadın hastalara da benzer operasyonlar yapılıyor oysa bunun yerine kişilerin 3-6 aylık MR-mamografi ile takip edilmesi de aynı yararı sağlar aslında. Öte yandan insan ömrünün uzadığı ve 30 yaşındaki bir hastanın 40 yıl daha yaşayacağını varsayarsak da ya da zaten kansere yakalanmış ve nüksetmemesi için risk azaltmak isteyen bir hasta söz konusu ise 'Angelina Jolie operasyonu' büyük artıdır. Burada temel nokta her hastanın kendine özgü olduğunun unutulmamasıdır" diyor.Haberin Devamı'ÇOK' GÖRÜŞ ALINMALIKanser oldumolacağım stresi ile boğuşan bir hastanın 'Memeyi alalım da bitsin' demesi, operasyona kolay ikna olması olası. Peki o zaman doğruyu nasıl bulacağız Prof. Dr. Soyder diyor ki: "Cerrahi operasyonlar öyle basite indirgenecek işler değil. Ayrıca sonrasında kozmetik ya da implantla alakalı sorunlar, his kusurları yaşanabiliyor. Dolayısıyla onkolog, cerrah, genetikçi birlikte karar vermeli. Ve hastaya hele de ortada henüz hiçbir hastalık yokken böyle bir ameliyata girmek isteyip istemediği hakkında düşünmesi için en az iki ay zaman verilmeli. Ki tek çare de bu operasyonlar değil artık. Tıbbi (hormon) ilaç kullanılması, ailesel sebeplerden dolayı kansere yakalanması ihtimal dahilinde olanların MR-Mamografi ile 40 yaşı beklenmeden takibe alınması, genetik yatkınlığı olmayanların da risklerini bilebilmek adına genetik testi yaptırması da birer çözümdür."Haberin DevamıGENETİK TEST KANSER TANISINDA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYORPEKİ nedir bu genetik test Sadece kanser riski olanlar mı yaptırmalı Ücretsiz mi Tüm bu soruların cevabını Tıbbi Genetik Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt veriyor: "Her sekiz kadında