Türk cezaevlerindeki Batılı askerlere yenileri eklenebilir

Geçmişi unutmadan olan biteni dikkatle izleyin. Ne zaman bir iç karışıklık çıkardılar ya da terör eylemlerini tırmandırdılar, ne zaman darbe girişiminde bulundularsa, dönemsel olarak ülkemizde ekonomik sıkıntıların azalmaya, halkın alım gücünün yükselmeye başladığı yıllara denk düşer. Çünkü bu noktadaki parametre işlerin iyi ya da kötü gitmesi değil, Türkiye'nin Batı uşaklığını reddetmesi. Son bir yıldır dünyayı esir alan ekonomik krizin sarsıntıları parası rezerv olmayan ülkemizi daha fazla etkilerken, iktidar yaşanan sıkıntılar, artan enflasyon ve hayat pahalılığının üstesinden gelmek için canhıraş bir gayret içinde. ABD ve AB gibi para basıp üçüncü dünya ülkelerinden istediği kadar malı toplayabilme konforu yok Türkiye'nin. Dolayısıyla makro ekonomik veriler ile ihracat, istihdam hayli iyi sonuçlara işaret etse de enflasyon hâlâ yüksek ve hayat pahalı. Piyasayı kontrol altında tutan Amerikancı sermayenin sanal manipülasyonlarının şüphesiz bu sonuçta etkisi yadsınamaz. Çiftçinin 5 liraya malettiği ama 4 liraya satmak zorunda kaldığı bir birim ürün bu gangsterler tarafından 30 lira etiketle satışa sunuluyor. Çiftçiye verilen destek de yeterli olmayınca ezilen ÜRETİCİ ve TÜKETİCİ oluyor. Hükûmet şimdi çeşitli finansal önlemler, maaş iyileştirmeleri ve düzenlemeleriyle halkı rahatlatma yoluna giderek farklı çözüm yolları üzerinde çalışıyor. CHP'NİN BAŞINDAKİ METAVERSE FİGÜRÜNÜN "OYUN PLANI" BELLİ Kısaca şu anda yaşanan sıkıntılar güdümlü muhalefetin ve medyasının istismar edebileceği tüm argümanları sunmakta. Yani halkın şikâyetleri devam etmekte. Bu yüzden de şimdilik harekete geçmeye niyetleri yok. Çünkü böyle bir ekonomik tabloda seçimleri rahat kazanabileceklerinden eminler. Gerçi geçen ay "devletin kasası tamtakır" dedikleri hâlde birkaç gün önce "Hazinede 500 milyar para var, maaşları artırın" diyen de onlar ama yine de mevcut durum bozulmasın istiyorlar. Yunanistan ile ilişkiler gerginleşince barıştan bahsetmeleri, Suriye'ye operasyon gündeme geldiğinde YPG ve ABD ile aynı dili konuşmaları, Libya tezkeresine hayır oyu vermelerinin sebebi bu. Yani millî bir kenetlenmeye yol açacak olayların iktidarın işine yarayabileceği korkusu hâkim muhalefette. Geçen yıl "Ne gerek var savaşmaya" diye Yunan Ta Nea gazetesine demeç veren CHP'nin başındaki Metaverse figürünün dün, Libya tezkeresine HAYIR oyu verdikten hemen sonra "Biz kuvayımilliyeciyiz, iktidara gelince göstereceğiz onlara adaları silahlandırmak neymiş" demesindeki grotesk hafifliği bu bağlamda değerlendirmek gerekir. İŞLER İYİYE GİDERKEN KAPIYI ÇALAR MUSİBET Ancak işler iyiye gitmeye görsün bir kez, başlama düdüğünü çalacaklardır. İsterse ülke batsın alçaklıkta sınır tanımayacaklardır. Ya Akdeniz'de başımızı belaya sokup tahriklerde bulunacaklar ya Ukrayna'ya yaptırdıkları gibi Yunanistan'ı üzerimize salacaklar ya da içerideki aparatlarına "sokaklara çıkın, elinize silahları alın talimatı" verip Türkiye'yi karıştıracaklar. Bu enstrümanların hepsini birden de kullanabilirler. Zaten Atatürkçü ve solcu kılığındaki FETÖ'cüler ve PKK'nın talimatlarıyla hareket eden HDP'liler aportta bekliyorlar. Onları "meşru" göstermek amacıyla CHP ve İP'liler de tabii. ONLAR ÖĞRENCİ DEĞİL DARBECİ Öte yandan incelenmeyi gerektirecek denli tuhaf mahkeme kararlarıyla FETÖ'cüler sevindiriliyor. Acaba takibe alınıyor mu Son olarak Hava Harp Okulu öğrencileri tahliye edildi. Neymiş efendim, askerî öğrenciden darbeci olur muymuş! Geçmişte oldu. Her darbeci (Talat Aydemir'i okuyun) askerî öğrencileri darbe girişimlerinde görevlendirdi. 15 Temmuz gecesi köprüye çıkan askerî öğrencilerin hepsi de darbeciydi. Neymiş efendim, komutanları o gece için kendilerine "Askerî tatbikat var" demiş ve emir komuta zinciriymiş!.. Bu soytarılığı "sade vatandaşlar" bile deşifre ediyor artık. YARGI BU ÖNEMLİ NOKTAYI NASIL GÖZ ARDI EDER Twitter'dan "Sade Vatandaş" rumuzlu Hava Harp Okulu mezunu eski bir asker