14 Mayıs Demokrasi Bayramı -1-

Türk toplumu olarak, 1876 yılından beri anayasa yapıyoruz lakin bugün geldiğimiz noktada (2022) hâlâ 'darbe anayasası' ile idare ediliyor olmamız; demokrasiyi, milletçe, aslanın karnından ne şartlarda çıkarıp aldığımızın, ne bedeller ödediğimizin ve daha da ödememiz gerektiğinin işaretidir.Yine toplum olarak, hem taçlı demokrasiyi (Meşrutiyet) ve hem de Cumhuriyet döneminde, 1950 yılına kadar tek partili sistemi yaşadık.Cumhuriyet'le birlikte Meclis'in duvarına; 'Hâkimiyet (egemenlik) kayıtsız şartsız milletindir' diye yazdık ama bu durumu, gerçek manasıyla bir türlü kuvveden fiile çıkaramadık.Bu durumun özeti şudur: Sistemimize 'halkın kendini idaresi' dememize karşın; halk için değil, halka rağmen iş yapmayı marifet bildik. Bunun da tek bir sebebi var, o da halka olan güvensizliktir.Birilerinin kendilerini seçkin ve üstün görmeleri ve halka tepeden bakmalarıdır; halkı cahil ve ne istediğini bilemez addetmeleridir. Halkın değerlerini hiçe saymalarıdır.Oysaki demokrasinin olmazsa olmaz iki ana ekseni vardır; birincisi, halkın idaresi (seçimle iktidarların belirlenmesi), ikincisi de muhalefet parti ya da partilerinin olmasıdır.Haberin DevamıCumhuriyet'in ilanından 1945 yılına değin iki kez, birden çok parti kurulma girişimi oldu. İkisine de müsaade edilmedi. Kâzım Karabekir Paşa'nın kurduğu partinin (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1924) kapatılma gerekçesi neydi, biliyor musunuz Partinin tüzüğünde, 'halkın dini değerlerine saygılı olunacağı' yazılmasıydı.Halkın dini değerlerine saygılı olunması, rejim için tehlike görüldü ve bu parti kapatıldı.İkinci denemeyi bizzat Atatürk yaptı; hem de en güvendiği insanları ve kız kardeşini de dahil ederek Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdurdu, 1930.Zaten danışıklı kurulan bu partinin de yaşamasına müsaade edilmedi. Bunun de kapatılma sebebi, halkın büyük teveccühü, bu partiye gösterilen büyük rağbet ve yönelimdi.2. Büyük Savaş'ın galipleri (Başta ABD) dünyayı taksim ederlerken, Türkiye ve Yunanistan ABD'nin tarafında kaldı. ABD, İnönü'ye çok partili hayatı dayattı, o da istemeyerek de olsa, kabul etmek zorunda kaldı.Neden istemeyerek biliyor musunuz; çünkü halka güveni yoktu. Zira halka neler çektirdiğini en iyi kendisi biliyordu. Halkın serbest seçimle kendisini seçmeyeceğini bildiğinden, hinlik yaparak bir kanun çıkardı ve 'Açık oy gizli tasnif' diyerek, hak etmediği halde bir dönem daha iktidarda kaldı.Haberin Devamı14 Mayıs 1950'ye gelindiğinde ise, mahut kanun iptal edilmişti ve böylece ilk defa serbest ve hür seçimler yapılabilecekti.Demokrat Parti, 'Yeter Söz Milletindir!' diyerek seçimlere katıldı ve 416 milletvekili çıkararak iktidar oldu. Yalnızca 69 milletvekili çıkarabilen CHP ise, 27 yıllık iktidarını sonlandırmak zorunda kaldı.14 Mayıs 1950 seçimleriyle