1 Ocak'ı nasıl alırsınız

Üniversiteyi bitirene dek, her 1 Ocak'ta kendimi yabancı bir evde yaşamaya başlamış gibi hissettim. Yeni yıla alışmam zaman aldı. Eski yılın (evin) acı tatlı hatıralarını kendimle birlikte taşıdığım yeni yılda (evde) ilk bir ay epey zorlanırdım. Aslında aralık ayının ikinci yarısıyla birlikte tatlı bir telaş başlardı. Kırtasiyeci Kör İhsan'a gider, simli kartpostallar seçer, onları büyük bir özenle yazıp postaneden gönderirdim sevdiklerime. Okulda yılbaşı kutlamaları yapılır, hediye kuraları çekilir, yıl bitmeden arkadaşlar arasında dağıtılırdı. 31 Aralık'a günler kala annemin mutfağında, onun bereketli yeşil elinin lezzetiyle kuşatılmış bir yemek yapma şöleni başlardı. Yılbaşı akşamı, bütün bir yıl sadece misafir geldiği zamanlar için bekletilen odanın kapıları açılır, babamşöminede odunları tutuşturur, aile fotoğrafları çekilir, ortaya büyük bir sofra kurulur, annemin cennet taamı yemekleri büyük bir nizam içinde arzı endam ederdi.Yemekten sonra kuru yemişler, boy boy meşrubatlar ve babamın viski şişesi masadaki yerlerini alırdı. Tombala çıkar, babam uğurlu rakamı olan 8 numaralı kartı seçer, üst üste kazanırdı. Saat 12'yi çaldığında aile içi hediye seremonisi, annemin yeni yılda donanalım diye aldığı kırmızı donları bir an evvel giyme yarışı, televizyonda Nesrin Topkapı. Buraya kadar her şey güzeldi. Sıcacık sohbetlerin, anne baba şefkatinin eşlik ettiği uzun gecenin ilerleyen saatlerinde yavaş yavaş misafir odasını eski hâline getirirdik biz beş kız kardeş ve annem. Sonra herkes uykuya. Şöminenin sönmeye yüz tutmuş ateşinin önünde biraz daha kalırdım ben. İşte o an başlardı hüzün. Bir bitişin hüznü. Heyecanla sonunu beklediğin bir kitabı bitirip kapağını kapatma ânına benzeyen. Ve ertesi gün uyandığımda yeni yıla karşı hissettiğim yabancılık duygusu.Yıllar sonra dönüp o zamanki hüznüme baktığımda güzel şeylerin bitişiyle ilgili bir sorunum olduğunu fark ettim. Sadece yılbaşı geceleri değil, başka bir sürü şey bitiyordu. En başta kitaplar, ilişkiler, okullar. Derken kimi vazgeçilmez duygular, gençlik ve en önemlisi insan hayatları... Aileden verilen kayıplar; babaannemin, anneannemin, dedemin, gencecik teyzemin ve dayımın ölümleri. Sahip olduğum en keskin bilgi olan ölümlülükle yüzleşme dönemlerim. Bütün bu kavramlar üzerine uzun yıllar çalışmam. Yaptığım sayısız okuma, hayatı, insanı ve ölümü anlamayabilmek için. 47 yaşında psikoloji yüksek lisansıvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6880509;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6880509;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarfiliz-aygunduz1-ocaki-nasil-alirsiniz-6880509' });Bu