Man Adası ve 1725 Aralık...

Hukuk en genel tanım ile birey-toplum-devlet ilişkilerinde "ortak iyilik ve ortak menfaati" gözetir.Ama benim ülkemde hukuk "ortak iyilik ve ortak menfaati" uzunca bir süredir gözetemez oldu. Hukuk yok olsun isteniyor ama hukuk bir bilimdir ne kadar çabalansa da yok edilemez. Uygulanacağı günü bekler. İşte böyle zamanların birinde Yargıtay'da verilen "Man Adası kararları" ile gözünü açıverdi.Man Adası kararları önemli, ayrıca karar kadar önemli olacak neticeleri de var. Kararlarda gerekçeler aynı. Gerekçede diyor ki;1- Man Adasında faaliyet gösteren Bellway Limited şirketinden para aktarılmış.Kime aktarılmışDavacılara... Kim onlarYargıtay Kararında yer alan davacı isimleri:1-Recep Tayyip Erdoğan 2-Esra Albayrak 3-Mustafa Erdoğan 4-Necmeddin Bilal Erdoğan 5-Orhan Uzuner 6-Osman Ketenci 7-Ahmet Burak Erdoğan 8-Sadık Albayrak 9-Sümeyye Erdoğan Bayraktar 10-Ziya İlgen 11-Özdemir Bayraktar2-İspatı nedirHalk Bankası Galata Ticari Şubesince verilen 21122017 tarihli cevabi yazı...Bu yazıyı doğrulayan Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın 22122017 tarih ve E. 34321 sayılı yazısı ekinde gönderilen rapor...Raporda "para hareketlerinin banka cevabi yazısı ile aynı olduğu" tespit edilmiş.Yargıtay'ın bu kadar açık kararlarına karşın halen hukuku uyutma gayreti ile yapılan haberleri, köşe yazılarını görüyorum; "Yargıtay Man Adası davasında onama kararı verdi" mealinden.Yargıtay, yukarıda karardan birebir alıntı yaparak verdiğim "bozma" kararı varken, Man Adası ile ilgili olarak açılan benzer beş davanın hiç birisinde "onama" kararı veremez.Kemal Kılıçdaroğlu Yargıtay'ın bozma kararlarında yer alan yazılı, yasal ve kesin deliller üzerinden 1725 Aralık süreçlerinde ifşa olunan ses tapelerinden alıntı yaptı. Bu tapelerde Man Adası'nda kurulan şirketin ilk sahibi kişiden 10 milyon dolar geleceği, bu miktarın kabul edilmemesi, söz verilenin çok daha fazla olduğu, o miktarın getirilmesi gerektiği konuşuluyordu.1725 Aralık soruşturmalarında "takipsizlik" kararları verildi. Ama hatırlarsınız Erdoğan Bayraktar da "ses tapelerinin tamamının gerçek olduğunu" söylemişti.Hukuk ne yapılırsa yapılsın ölmez, devlet hafızasını yitirmez.Hukukun uyutulmak istendiği bir başka karar da haftanın hukuk kadrajına girdi bu hafta...MOBESE VE İMAMOĞLU...Malumunuz MOBESE kameralarıyla; kişiler kamuya açık alanlarda izlenmekte, kaydedilmekte ve bu kayıtlar saklanmakta.Güvenlik ve özgürlük çekişmesinde bir açmaz... Bu açmazı gidermek için dünya genelinde kameralı gözetleme sistemlerinin şeffaflığı, hesap verilebilirliği, kurulum amacına hizmet etmesi ve özgürlükleri ihlale yönelmemesini sağlamak amacıyla yasal düzenlemeler bulunuyor.Fakat Türkiye'de kameralı gözetleme (MOBESE) faaliyetini düzenleyen herhangi bir yasal mevzuat ne yazık ki yok.Ancak özgürlük ve güvenlik çekişmesinin önemine binaen olsa gerek teknik araçlarla izleme ve dinlemeler ile ilgili olarak hem Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununda