İç kulak iltihabına siroz teşhisi koymak...

Dilan Polat olayı sonlanmadan, Fatih Terim Fonu skandalı patladı

İçimiz dışımız, haberler, televizyonlar günlerdir bunlarla dolu.

Üstelik de sorulması gereken temel sorular sorulmadan

O sorular nelerdir:

--Böyle hiçbir yerde kaydı olmayan, izi bulunmayan "fon" olabilir mi

--Paralar neden "dolar" cinsinden toplandı

--Dolar bazında toplanan bu paraların dolar ile çok yüksek getirisini sağlayan bir finans enstrümanı var mı Varsa nedir

--Bir finans enstrümanı olsa mutlaka izi olur değil mi

Böyle bir saptama olmadığına göre;

--Toplanan bu paralar kime gitti Ne için, nasıl kullanıldı ki bu kadar yüksek, hem de dolar üzerinden geri dönüşleri olabildi

--Acaba dolar olarak toplanan bu paralar illegal işlerde kullanılmış olabilir mi

--Dönüşlerin tıkanmasının el konulan gemilerle, ülkeye gelemeyen gemilerle ilgisi olabilir mi mesela

Bütün bunlar olabilir.

Aslında artık her şey olabilir.

Çünkü toplum çürüyor ve biz her yerde bu çürümenin belirtilerini her yanda görüyoruz. Yargıda, ekonomide, bitmeyen vergilerde, siyasette, her yanı saran mafyalaşmada, mafya reisleri sokaklarda gezen, hapishanelerde yatan suçsuz insanlarda, iktidarın israfkarlığında

Bu arada milyonlarca insanın günlük temel sorunlarının altında eziliyor olması, çürümenin farklı versiyonlarının renkli bir Brezilya dizisi gibi hikâye edilerek bu şırıngaların gölgesinde kayboluyor.

Ama daha korkunç bir gerçek var.

Toplumun bugün yaşanan çürümüşlüğü bazılarına yetmiyor, geleceğini de çürütmek için uğraşıyorlar.

Nasıl düşmanlarsa bu ülkeye

Üniversitelerle ilgili gelişmeler, geleceğin nasıl çürütüleceğini hepimize gösteriyor.

YÖK, üniversiteye girişteki baraj uygulamasını kaldırdı.

Bu, aslında orta öğretimin çoktan çöktüğünü gözlerden saklamak için alınmış bir karardı.

Liseyi bitirmiş ama alması gereken formasyondan çok uzak, mahvettiğimiz çocukların üniversiteye rahatça girmesi amaçlandı. Bu yılki sonuçlar da artık bu amacın gerçekleştiğini gösteriyor.

Üniversitelerden, asla o üniversitelerden mezun edilmemesi gereken öğrencileri mezun edecekler.

Çocukları iyi yetiştirmek yerine, hepsine uyduruk diplomalar vererek, ülkenin geleceğini dinamitleyecekler.

YÖK'ün üniversiteye girişteki baraj uygulamasını kaldırmasının ardından Türkçe ya da matematikten "yarım net" yapan öğrencinin puanı geçen yıl ilk kez hesaplanmaya başlandı.

Üniversiteye girecek eğitimden yoksun çocukları, üniversiteye kabul etmek bu çürümenin temele indiğini gösteriyor

Örneğin "iç kulak iltihabına siroz teşhisi koymak" benzeri durumların hayatın her alanında ortaya çıkmasının beton zeminini oluşturuyor.

Bakın YÖK Atlas verilerine göre, YKS'deki tüm sınavlarının toplamında eksi net yapanlar üniversiteye girme hakkı kazanmış.

Sağlıklı bir ülkede şöyle bir haber olur mu:

"Yükseköğretim Kurulu YÖK Atlas verilerini güncelledi. Son güncellemeyle birlikte