Namazın tıbbî hikmetleri (3)

Yüzyılın başlarında mistik fikirleri batıya taşıyan Hint müzisyeni İnayet Han diyor ki: "Namaz kılmamış kişinin, ruhî tekâmül yolunda başka bir yolu yoktur. Zira namazdaki her duruşun harika bir anlamı ve özel bir etkisi vardır. Her türlü bilgeliğin öncesinde namaz vardır. Eğer bunda ilerleyemezse, gelecek için ümidi yoktur."Namaz en zengin bir ruhî gıdadır. Namaza niyet edilirken, zihin aklın kontrolü altına girer. Görüş, başın konacağı yere odaklandığından, keskinleşir. Üst ve alt sırt kasları gevşer. Üst ve alt BEYİN MERKEZLERİ aynı amaca yönelik olarak, birlikte konsantre olur. Kıyam halinde konsantrasyon artar. Ayakların ve sırtın relaksasyonuna (rahatlama) neden olur. Tevazû, hoşgörü ve takva duyguları uyandırır. Okunan ayetlerden çıkan sesler tüm beden, zihin ve ruh boyunca dağılmasını sağlar. Ses titreşimleri kalp, tiroit, epifiz, adrenal bezleri ve akciğeri uyarır; onları arıtıp, berraklaştırır. Rükû halinde iken, alt bel, uyluk ve kalça kasları tamamen gerilir. Kan üst tarafa pompalanır. Mide, karın ve böbrek kasları tonüsü (gerginlik) artar. Zamanla bu duruş KİŞİLİĞİ GELİŞTİRİR. Hoşnutluk ve iç uyum meydana getirir. Rükû'dan doğrulurken, gövdeye gelen taze kan, zehirleri uzaklaştırarak, önceki pozisyondaki ilk yerine döner. Beden gevşer, gerilim salınır. Secdede iken, doğru açı meydana getiren dizler, mide kaslarını geliştirir ve orta kısımda göbek gelişmesini önler. Göz, kulak, burun dahil, baş başta olmak üzere bedenin üst bölgelerine kan akışını arttırır. MENTAL ZEHİRLERİN, kan ile temizlenmesini sağlar. Kan basıncı düşer, eklemlerin elastikliğini arttırır. BENLİK ve kibir alçaltılır. Sabrı ve Allah'a (c.c.) güveni arttırır. Ruh derecelerini arttırır ve tüm bedende yüksek psişik enerji meydana getirir. Bu duruşun tevazu ve teslimiyeti, ibadetin özüdür. Ka'de (oturuş durumu), erkek için sağ ayağın parmakları bükülür ve ayak bileği