Hücredeki saklı evren -5

"Hücre evreninde saklı bulunan görünmez varlıklardan olan nöronlar, genellikle geniş gruplar halinde çalışırlar ve beyinde geniş bir alana yayılmış ağlar vasıtasıyla birbirleriyle elektriksel iletişim kurarlar.Bir nöron veya bir nöron grubu farklı zamanlarda farklı amaçlar için kullanılır, bu da nöronal ağların ne denli esnek olabildiğinin bir göstergesidir. Zamanın en büyük psikoloji tarihçilerinden Harvard'lı Edwin G. Boring'in ifade ettiği gibi: "Bir günün haritası, ertesi gün için geçerli olmayacak." Ancak nörobilimciler aslında düşüncelerin nöronların içinde nerede kodlandığını bilmezler. Düşüncelerin hangi bireysel nöronların içinde olduğunu ya da nöronlar arasındaki bağlantıların içindeler mi, yoksa beyin içine dağılmış durumdalar mı, bilmezler. Zihnin bu gizemi hâlâ çözülmemiştir."(1) "Beyindeki tüm hücrelerin 85'ini oluşturan GLİA hücrelerinin görevi ise, beyin kendisini istilacılardan koruyan "Kan beyin bariyeri" adı verilen bir setle çevrilidir. Ve beyin gerek bağışıklık sisteminin, gerekse vücudun her hangi bir yerinin şifa bulması için çok önemli bir role sahip damar sistemine, yani lenfatik sisteme sahip değildir. Bunun yerine beyinde, onu istilacı organizmalardan koruyan küçük "MİKROGLİA HÜCRELERİ" vardır: Bu hücreler eşsiz bir yöntemle, beynin kendini korumasını ve kendi kendine (İlâhî programla yerleştirilen organik mekanizma ile. F.E.) şifa bulmasını sağlarlar. Glia, aynı zamanda beynin ürettiği atık ürünlerden kurtulmak için nöronlara destek verir." (2) İnsan hayatının sürdürülmesinde, gerekli bütün fonksiyonlar, değişik görevleri düzenli bir şekilde yerine getiren hücrelerin iç yapılarındaki molekül organizasyonları sonucu gerçekleştirilmektedir. Hücrelerdeki çeşitli moleküllerden biri olan mucizevî SİTOKROM molekülleridir. "Bütün hücrelerde bulunan sitokrom, lazerin birçok farklı hastalığa nasıl şifa olabildiğini açıklayan mucizedir. Çünkü güneşten gelen ışık enerjisini, hücre için enerjiye dönüştürür. Fotonların büyük çoğunluğu, hücrelerin içindeki enerji güç merkezleri yani MİTOKONDRİ (hücrelerin güç merkezi) tarafından özümsenir. İşin şaşırtıcı tarafı, mitokondrimizin yaklaşık 150 milyon kilometre uzaklıkta üretilen enerjiyi (güneş enerjisini) zapt etmesi ve hücrelerimizin kullanımı için serbest bırakmasıdır. İnce bir zarla çevrili olan mitokondri, ışığa duyarlı sitokromla doludur. Güneşin fotonları (foton