Deniz'in babası

Araç muayenesindeyim. Betonun alevinden sığınmak için bir kamelyaya yöneliyorum. Karşılıklı iki banktan birisine yarım kalçasıyla oturmuş bir diğer bekleyen, bana yer gösteriyor. Kendisi değil ama tipi çok tanıdık! Sırasını beklerken muhabbet arayışında olduğu besbelli.Söz, zamlardan, yaşam pahalılığından, araç muayenesi ücretlendirmesinden açılıyor. O sırada onun yanına birisi daha ilişiyor. Yere bakarak sigarasını yakarken diğerinin yakınmasını kesip, kendi ticari aracının fahiş muayene ücretini hatırlatıyor. TIR şöförüymüş. Laf olsun diye konuştuğu belli olan ilk adamın sözünü kesip, seçimlerde kime oy verdiğini soruyorum. Tam da tahmin ettiğim gibi utangaçça, "Bize bakma canım!" diye yanıt veriyor. Yanında oturan, gözleri kan çanağı gibi olmuş, seyrek ama düzensizce uzamış sakallı, yanık yüzlü, ayakkabısının arkasına basmış TIR şöförü ile göz göze gelip anlaşıyoruz. TIR şöförü yanındakine dönüp, sigaranın dumanının onu rahatsız edip etmediğini sorarak söze başlıyor. Tane tane konuşarak siyasi iktidarın seçim öncesi yalanlarını sıralıyor. Sözde doğal gaz arayan Abdülhamit'in hangi limanda demirlemekte olduğunu; ithal edilen milli araç(!) TOGG'un Mersin limanından nasıl girdiğini, bizi kıskanmakta olan Fransa'nın COVID-19 hastalığı sırasında esnafına yaptığı katkıyı; depremin dördüncü gününde yardım taşıdığı Maraş'ın bir köyünde insanların kendi olanakları ile nasıl kayıplarını aramakta olduğunu, yumuşak bir ses tonuyla karşısındakinin gözüne bakarak anlatıyor.Şaşkınlık içinde onu dinlerken gözüm yandaki, dorsesiz aracına takılıyor. Kamyonun en üstünde kocaman harflerle DENİZ yazıyor. Deniz'in kim olduğunu sorduğumda gözleri parlıyor; oğluymuş. 1 Mayıs'ta doğmuş. Hem adına hem de doğum gününe yakışan şahane bir çocukmuş! Sorunlu dişlerinin yarattığı konuşma bozukluğu yüzünden biraz asosyalmış. Sorunun en azından teşhis ve tedavi yolunda anlaşıyoruzSıram yaklaşmışken, kamyonun ön yüzünde yer alan iki adet beş köşeli(!) yıldızın ne olduğunu soruyorum. Gülerek, "İşte!" diyor. Yine anlaşıyoruzAracı görevlilere teslim edip binanın diğer yanında bir ağaç gölgesine