Bu Fanustan Çıkabilmek Mümkün

Doğu geleneğinde eğitimin bir parçası olarak görülen hikâyeler, verilmek istenen mesajı tanıdık bir olayın içine harmanlar ve muhatabına akıcı bir üslupla sunarlar. Ve siz o mesajı o hikâye ile bütünleştirir kolay kolay unutmazsınız. Kedi ile ördek yavrusunun hikâyesi de eminim ki hepinizin hayatına dokunacak mesajlar içeriyor. Hikâyenin kahramanı olan ördek yavrusu dünyaya geldikten hemen sonra annesini kaybeder ve yavrunun bakımını üstlenmesi için bir kediye emanet ederler. Kedi ördek yavrusunu evlat edinir ve onu doyurur ve korur. Kedi nereye giderse ördek de oraya gider ve güne birlikte başlayıp birlikte bitirirler. Bir sabah vakti birlikte yürüyüşe çıkarlar ve dağların eteğinden geçerken kıyada bir göle rastlarlar. Ördek yavrusu gölü görünce heyecana kapılır ve içi kıpır kıpır olur. Sonra seri adımlarla ilerleyerek kendini gölün sularına bırakıverir. Bir anda dünyası değişmiştir ördek yavrusunun, kendisini hiç olmadığı kadar mutlu hisseder. Eksik kalan bir parçasını bulmuş gibidir ve profesyonel bir yüzücü gibi dalmaya başlar. Kedi panik yapar ve telaşla koşturur, "Çık yavrum boğulacaksın, hemen çık" diye bağırır. Fakat ördek yavrusu halinden çok memnundur ve ilk defa kendini bu kadar mutlu hissetmektedir. "Endişe etme anneciğim burası benim ait olduğum yer, burada bana hiçbir şey olmaz" der. pushfn('ads'); Hikâye sahip olduğu gücün farkına varmayıp, düştüğü kuyuda kalmaya rıza gösteren ve hoşnut olmadığı bu hayatı sürdüren kişilere farkındalık ve cesaret aşılıyor. Her çiçek tabiatına uygun olan toprakta hayat bulur, her canlı ait olduğu yerde yaşamak ister. Bunu kendileştirdiğiniz mekâna, kültürel kimliğe, yatkın olduğunuz mesleğe ve sosyal çevreye kadar geniş bir yelpazeye yayabilirsiniz. Nitekim çevrenizde seçtikleri hayatı benimsemeyen fakat bunu kader olarak görüp sürdüren kişiler olabileceği