Önce hukuki bakış açısı lazım

Malumunuz, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Osman Kavala hakkındaki "hak ihlali" kararını yineledi. Avrupa Konseyi de söz konusu mahkemeye Kavala hakkındaki kararın Türkiye tarafından uygulanıp uygulanmadığı sorusuna iki defa uygulanmadığı yönünde cevap alınca, yaptırım sürecini başlatacağını duyurdu. Adalet Bakanı Bozdağ ise, aynı hafta çıktığı canlı yayında mahkemenin kararlarına uyduklarını söyledi. Ancak söylediğine kendisi de ikna olmamış olacak ki devamında "Yunanistan da bazı kararlara uymuyor" minvalinde bir savunmada bulundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, söz konusu kararın "Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olduğunu" söyledi. Hukuk kuralları geneldir Bu açıklamalar net olarak gösteriyor ki, hükümetin meseleye şahsi yaklaşması, yargılanan kişiye odaklanması, hukuki bakış açısının önüne geçiyor. İsimler ön plana çıktığında, siyasi saikler konuşuluyor, mahkemelerden de siyasi çerçevede karar beklentisi doğuyor. Oysa hukuk kuralları soyuttur, geneldir. Osman, Orhan, Hasan, Ali, Veli fark etmeksizin uygulanır. Nitekim İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de bizim mahkemelerimizin Kavala hakkındaki kararlarını siyasi olmakla eleştiriyor. Davaya en özet haliyle baktığımızda; İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin "dosyada delil bulunmaması gerekçesiyle Kavala'nın derhal tahliye edilmesi" yönünde verdiği kararlara ulusal mahkemelerimizin uymadığını görüyoruz. Nihayetinde ise, Kavala ve diğer sanıkların darbeye teşebbüs suçundan beraat ve tahliye kararının 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildiğini görüyoruz. Bakan Bozdağ'ın "biz mahkemenin kararlarına uyduk"