Muhalefet yeniden atakta

Altılı masanın hazırladığı Anayasa değişikliğine dair taslak hafta boyu konuşuldu. Üzerinde titizlikle hazırlandığı her halinden belli, (eksiklerine rağmen) uzun ve önemli bir metin. Metinde temelde iki noktaya önem verildiği görülüyor. Biri, salı günkü yazıda mümkün olduğunca bir arada değerlendirmeye çalıştığım yargısal değişiklikler üzerinden yargı bağımsızlığının sağlanması iken; İkincisi ise, 2018'den beri ülkenin her konuda hızla gerilemesine sebep olan "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin terk edilmesi. Eski sisteme değil, eskisinden de iyi bir sisteme dönülmesi arzusunu göstermek için yapılan "güçlendirilmiş" vurgusuyla sunulan parlamenter sistem vaadi. Ne değişti Öncelikle şunu söyleyelim, muhalefet başından beri parlamenter sisteme dönme vaadinde bulunsa da bunu somut bir anayasa değişikliği taslağına dair metinle yapması, yaklaşan seçimleri iyice referandum havasına soktu. Söylemlerinden anladığımız da seçimleri referanduma çevirme yöntemiyle, muhalefetin yüzde 501'i tutturma ihtimallerini arttırmaya çalıştığı yönünde. Peki seçimlerdeki referandum havası kime yarar derseniz, şüphesiz muhalefete derim. İktidarı destekleyen, 2018 referandumunda "evet" oyu kullananlar dahi, buradaki değişikliğin ülkeye fayda getirmediğinin, üstelik çokça zarar verdiğinin farkında. Anketler, halkın yüzde 60'ının bu mevcut sistemi istemediğini ortaya koyuyor. Bu açıdan anayasa değişikliği taslağının açıklanmasıyla ne değişti sorusunun ikinci cevabı, son zamanlarda ivme kaybeden muhalefetin tekrardan yükselişe geçmesi, diyebilirim. Çalışan ve ne istediğini bilen, somut olarak da bunu ortaya koyabilen muhalefet görüntüsü, seçmene güven vermek açısından mühimdi ve metnin bu doğrultuda olumlu etkisinin olduğu oldukça açık. Gelelim üçüncü hususa, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü konusunda yasa değişikliği çağrısına el arttırarak anayasa değişikliğiyle cevap veren iktidara karşılık ortaya konan anayasa değişikliği taslağında "hürriyet esas, sınırlamalar istisnadır" denilerek, her türlü hürriyeti koruma gayelerini anayasaya yerleştirmekle, belki de söz konusu tartışmaya da nokta konulduğunu söyleyebiliriz. İktidarın tepkisi İktidar tarafı, muhalefetin sunduğu anayasa taslağını pek tabii beğenmemiş olacak ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle de Cumhurbaşkanının veto yetkisinin alınacak olmasını eleştirerek, "Cumhurbaşkanı veto edemeyecek diyorlar. Cumhurbaşkanı