Anne karnında çocuğa ders vermek

Yeni Şafak FATMA BARBAROSOĞLU - Anne karnında çocuğa ders vermekBirkaç ay önce, iki gün ara ile, aynı etiket altında yer alabilecek iki vidyo ile karşılaştım sosyal medyada. İki vidyonun ortak noktalarından biri, yayına konu olan çiftlerin boşanmak istemesi, ikincisi ise "çocuk eğitimi" bahsinin boşanmada oynadığı rol.İlk haber tek çocuklu bir ailenin boşanma hikayesi. Pelin Batu ve eşi, boşanma aşamasına geliyor, boşanma anlaşmalı değil de çekişmeli olunca tarafların yapıp ettikleri medya önünde "değerlendirme"ye açılıyor. Batu, eşi için uzaklaştırma kararı aldırırken çocuğunun kalp damar cerrahı babası, Pelin Batu'yu biricik evlatlarına ağır kitaplar okumakla suçluyor:"Pelin Batu, üç yaşındaki çocuğa en ağır Fransızca literatür kitapları okumuş, psikolojik dengesini çöküntüye uğratmıştır."İkinci haber, YouTube kanalında Nurettin Yıldız'ın tanık olduğu, boşanmak isteyen dört yıllık evli genç bir çift hakkında. Neden boşanmak istediklerine dair net bir şey ortaya koyamadıkları için Nurettin Yıldız söz konusu gençlerle tek tek konuşuyor. Birbirlerini beğenerek evlenen genç çiftin evliliklerini sona erdirmek için hiçbir geçerli sebep ortaya koyamamaları dikkat çekici geliyor Yıldız'a. Sorduğu sorular neticesinde Nurettin Yıldız, kadındaki ilk kırılma anını yakaladığı kanaatine varıyor.Kadın hamileliğinin son aylarında Ramazan-ı şerifi idrak ediyor. Hafız olan eşi "Birlikte teravih kılalım, çocuğumuz da Kur'an dinlesin" diyor. Hatimle teravih kılıyorlar, her rekatta birkaç sayfa okuyor Hafız Bey. Kadın zorlanıyor. Bu esnada hamile hanımının neler hissettiğini, namazı bu şekilde eda etmekte zorluk çekip çekmediğini hiç düşünmüyor Hafız Bey. Henüz dünyayı teşrif etmemiş bebekleri için iyi bir şey yapmaya niyet etmiş olduğundan emin, Allah rızası için ibadetine devam ediyor.Kadın, eşi ile cemaat olup namaz kılmaktan çok mutlu oluyor başlangıçta. Lakin 5-6 rekat kıldıktan sonra başı dönmeye başlıyor. Selam verince "Ben dayanamıyorum, ya kısa sure okuyarak devam et ya da ben kendim kılayım" diyor.Hafız Bey, hamile eşinin çektiği sıkıntıyı anlamak yerine "Teravihten kaçmak münafıklık olur" diye ısrar ediyor. Birkaç rekat sonra kadın bayıldığı halde Hafız Bey namazını bitirene kadar arkasına dönüp bakmıyor.Adam için kadın "münafık", kadın için erkek "merhametsiz". Kadının boşanma isteğinin gerekçesi olarak bu merhametsizliği tespit ediyor başvurdukları hoca.Pelin Batu ve doktor olan eşi ile Hafız Bey ve eşi arasında nasıl bir bağlantı olabilir diye soruyorsunuz.Anlatayım.Anne karnında çocuğun eğitimi meselesi giderek çığırından çıkıyor.Mukayese için bu sütunda daha önce de yazmış olduğum Ebu'l-Vefa Hazretleri'nin oğlu ile imtihanını anlatmak isterim. Ebu'l-Vefa'nın oğlu çok yaramaz. Herkesin malını şişleyerek zarar veriyor. Mahalleli bir vakit babasına hürmeten çocuğun yaramazlıklarını hoş görse de zamanla hoşgörünün sınırı aşılıyor. Babasına gelip anlatıyorlar: "Efendim mahdumunuz mahalledeki herkesin her türlü malını şişliyor." Ebul'-Vefa hayret ediyor. Kendini iyice bir gözden geçiriyor. Haram lokma yuttum mu, harama baktım mı diye. Bir şey bulamıyor.Hanımına mahallelinin şikayetini aktarıp "Böyleyken böyle. Ben kendimi iyice bir gözden geçirdim. Bir şey hatırlayamadım. Hele sen de bir kendini gözden geçir." Karısı diyor ki "Ben bu oğlana hamile iken komşuda idim, canım çok çekti onun portakalına elimdeki şişi batırıp emdim."Derhal komşudan helallik isteniyor, portakalın parası teklif ediliyor. Komşu "Helal hoş olsun. Keşke söyleseydin de sana onu ikram etseydim" diyor.Klasik anlayış, çocuğa anne