21. Yüzyıl Yetkinlikleri - 8

21. yüzyıl yetkinlikleri anlamında geçtiğimiz yazılarda yeterli bilgiyi ele aldık diye düşünüyorum. Şimdi yetkinlik bağlamında bazı konulara temas etmekte fayda var. Zira bu yazıların bazılarında bilginin tek başına artık anlamını yitirdiğini vurgulamıştık. Bilgi, uygulama noktasında önemli bir kaynaktır ama sadece bilmek aynı zamanda doğru davranışları ortaya koymak anlamına gelmemektedir. Yaşadığımız yüzyılda ihtiyacımız olan yetkinliklerimizi geliştirmek için okumak ve araştırmaktan çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Önce bir defa yetkinliklerin gelişimi, iş hayatından önce eğitim hayatında olgunlaşmalı. Lise ya da üniversite bittikten sonra iş hayatında yetkinlik geliştirme sürecine baştan başlamak ülkemiz adına büyük bir zarar anlamına gelmektedir. Eğitim öğretim hayatında çözülemeyen bir problemi, sonrasında çözebilmek ne kadar mümkündür, o da ayrı bir soru işareti. Artık ilkokul birinci sınıftan itibaren hayata dokunarak çocuklarımızı eğitmek zorundayız. Toprak ile olan dostluğumuzu, teknoloji yönetimi becerilerimizi, çevre duyarlılığımızı, hareket kabiliyetimizi, iletişim becerilerimizi artırmalıyız. Uygulamalı eğitimler, proje ve takım çalışmaları bu anlamda çok önemli. Matematik, fen, tarih, coğrafya gibi derslerin işleme mantığını, uygulama yöntemlerini değiştirmeli aynı zamanda okul sonrası hayatımızda nerelerde kullanacağımızı, bu derslerin nerelerde ihtiyaç olduğunu izah etmeliyiz. pushfn('ads'); Yetkinlik geliştirmenin en önemli yollarından biri sürekli uygulamak, çokça pratik yapmaktır, yani çalışmak, çalışmak ve çalışmaktır. Bu anlamda sosyal sorumluluk projeleri, uygulamalı eğitimler, uzmanlarla iletişim, sivil toplum çalışmalarında aktif görevler almak çok önemli. Peki her şeye rağmen ülkemizde 21. yüzyıl yetkinlikleri neden tam manasıyla gelişmiyor Biraz da bu sorunun üzerinde durmakta fayda var. Üniversite ya da iş hayatına kadar genelde öğrencilerimiz kendini çok iyi bir şekilde geliştirdiyse ki, bu şekilde olan öğrenci sayısı ülkemizde oldukça az, bu gelişimin temelinde genelde iyi bir okul, iyi bir öğretmen, bilinçli bir aile ya da kişisel gayret yatıyor. Sisteme bağlı bir gelişim süreci maalesef yok denecek kadar az. Çünkü