"Siyonistim" diyen Türk şair!

Herkesin Orta Doğu uzmanına dönüştüğü, birtakım insanların ellerinde çubuklarla haritalar üzerinden ders verir gibi akşam televizyon ekranlarında kritikler yaptığı bu ortamda insan meselenin mütehassıslarını görmeyi umut ediyor. Ama ne mümkün! Fakat işin güzel tarafı şu; Türk medyası Filistin meselesinde tek yürek görünüyor. Siyonizmin yeni yeni palazlandığı yıllarda da Türk basınında yoğun tartışmalar yaşanmış.

Siyonizm tehlikesini basında tartışmaya açan ve kamuoyuna tanıtan Ebüzziya Tevfik olmuş. Bu hususta kitap yazmış; iddiasını saray içinde bile siyonist bulunduğunu söyleyecek kadar ileri götürmüş.

Sultan Abdülhamid'in Yahudilere Filistin'de bir karış toprak vermediği malum. İttihatçılar "eşitlik ve kardeşlik" teranesinden mülhem safça Siyonizme yol açmış. Ama hakikatle yüzleşince aralarında karşı çıkanlar olmuş. Yunus Nadi, Siyonizm aleyhine sert yazılar yazmış. Siyonizme en fazla ilgi duyan ittihatçı Dr. Rıza Tevfik'miş. İlerleyen zamanlarla "Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz.Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz" mısralarıyla Abdülhamid Han'dan özür dileyen Rıza Tevfik, kendisinin bir Siyonist olduğunu itiraf etmekten çekinmemiş. Hatta Filistin'in Türklerden çok Musevilerin ülkesi olduğunu söylemiş; Musevilere "Filistin ortak ana vatanımız" demiş. "Mezopotamya Filistin'den on kat verimlidir" diye adres göstermiş. Rıza Tevfik o kadar iyi İbranice ve Ladino (Sefarat dili) bilir ki, bir gün kendisini oruç yerken yakalayan polise "Musevi" olduğunu söyler. Polis, hahama götürür. Rıza Tevfik'i sınayan haham, gerçekten Musevi olduğuna şahitlik eder.

Filistin vizesi alamayan Siyonistler, Babıali'den banka izni koparmış. İstanbul'da Anglo-Levanten Bankacılık Anonim Şirketi'nin başına getirilen Dr. Victor Jacobson kamuoyunu kazanmak amacıyla çıkan bazı gazetecileri el altından fonlamış. İleri gazetesinin sahibi Celal Nuri, Siyonistlerin maddi desteğiyle "Le Jeune Turc" gazetesini çıkarmış. Celal Nuri, yılda bin sterlin karşılığında Siyonizm lehine yazılar kaleme almış, Musevi kolonizasyonunun yararlarından bahsetmiş.

Bugün de ülkemizde İsrail muhipliğini söyleyemeyen, fırsat bulsa Rıza Tevfik'i gölgede bırakacak gizli Siyonistler yok mudur Hem de nasıl!

(Not: Mim Kemal Öke'nin "Siyonizm ve Filistin Sorunu" kitabını öneririm.)

Yahudi müezzin!

Gazze savaşı patlamadan tam bir ay evvel İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinde enteresan bir haber çıkmıştı. Fakat Türk basınında ilgi görmedi.

1930'ların başında George Hamdani isimli bir Yahudi, İran'ın Hemedan şehrinden Orta Afrika ülkesi Çad'a gidiyor. O sırada başkent Encemine'de inşaatı yeni tamamlanan büyük bir cami için müezzin aranıyor. Kendisini Müslüman gibi tanıtan Hamdani, vazifeye talip oluyor. Zamanla cemaate kendini benimsetiyor. Bir Müslüman kadınla evleniyor. Yedi çocuğu oluyor. On yılda 40 ev, iki otel ve bir sinema salonunun da dâhil olduğu büyük bir servet biriktiriyor. 1943'te artık camiye gitmeyi bırakıp kimliğini açıklıyor, "Aslında ben Yahudiyim" diyor.