Bir asayiş sorunu: Sokak röportajları!

Türk medyası, sosyal medya ile birlikte 'iklim değişikliğine' uğradı. Küresel ısınmayla peyda olan yeni canlı türleri gibi yeni "gazetecilik formatları" ortaya çıktı. Klasik medya, eleştiri görevini tam anlamıyla yerine getiremediği için oluşan atmosferde meydan yeni türlere kaldı. Sokak röportajcıları işte bu türlerden biri YouTube, elinde mikrofonla caddelerde gezip, sözüm ona halkın sesini duyuran yeni yetmelerin videolarıyla dolu. Cep telefonlarımıza sürekli onların videoları geliyor. Bunların sayılarını merak ettim ve araştırdım. YouTube'da irili ufaklı 30 civarında sokak röportajı kanalı bulunuyor. Bunlar aynı zamanda Instagram ve Facebook gibi diğer mecralarda da yayın yapıyor. Bir milyona yakın abonesi bulunan "Sarı Mikrofon" ve 629 bin takipçili "Sokak Röportajları" gibi hesaplar işin gırgırında. "Hamilelik beş aya düşecek mi, sübhanekeyi okur musunuz, salevat nasıl getirilir, Erdoğan'ın soyadı nedir, Malazgirt nerededir" gibi sorularla takipçi kazanmaya çalışıyorlar. Ancak bazı hesap sahiplerinin işi gücü provokatörlük... Münakaşalarla sokaktaki vatandaşı birbirine düşürmeye uğraşıyorlar. Maksatları nabız yoklamak değil, trafik ve taraftar toplamak. CHP'li belediyelerden maaş alan ve adı "bankamatikçi trol"e çıkan eski güvenlik görevlisi Arif Kocabıyık onlardan biri. Adını muhalefet liderleriyle yakın temas kurarak duyuran bu 'kadrolu'nun 679 bin takipçisi bulunuyor. Gazetecilik değil şarlatanlık İstanbul Üniversitesi Gazetecilik mezunu Mehmet Koyuncu isimli genç en hararetli trollerden Twitter hesabında "Hiçbir partinin üyesi, sempatizanı ya da fondaşı değilim" diye bir açıklama yazmış. Ancak "Sade Vatandaş" isimli hesabındaki bütün videolar, hükûmete 'çakmak' üzerine kurgulanmış. Ekşi Sözlük'te "Çomarlara ayar veren adam" diye tanıtılan K'oyuncu' hiçbir etik endişesi taşımıyor. Röportaj yaptığı kişiler AK Partili çıkarsa dalga geçiyor. Videolarında küfürler havada uçuşuyor. Açık açık nefret suçu işliyor çocuk. Misal birisi "Her gün bir Suriyeli döveyim diye kalkıyorum" diye konuşmuş, aynen yayınlamış. "Bak caddelere, her yer tıklım tıklım" diyen amcaya bir başkası "Bunlar beyin seviyesi olarak çok düşük. Benimle o kafadaki zihniyet aynı oyu kullanıyor. Ben onları insan olarak görmüyorum" diyerek hakaret etmiş, olduğu gibi vermiş. Bu sözde muhabirin "soru" ve diyaloglarından bazıları şöyle: -"AB'ye yeni girmiş kıçı kırık Bulgaristan bize kimlikle girme hakkı kazandı. Bu hak mı ya" -"Bizde doktorlar öldürülüyor, Bakan pişkin pişkin cenazesine katılıyor." -"Bakan şehit olmayı övüyor ama şehit olmak için hiç çabalamıyor." -Daha, çok ağır galiz lafları var yazamıyorum- Bir başka sokak muhabiri Tarık Şenocak isimli genç "Sen Ne Dersin" isimli hesabı yönetiyor. 188 bin civarında takipçisi var. Tarz olarak yukarıda bahsettiğim gençten hiçbir farkı yok. Hasan Köksoy isimli bir gencin yönettiği 208 bin takipçili "Kendine Muhabir" hesabı da öyle. Geçen yıl gözaltına alınmıştı. Önceki hafta vatandaşla polemiğe girmiş. "İddianızı ispatlayamıyorsanız en adi şerefsizsiniz. Sizin gibi şakşaklara inat devam ediyoruz" demiş görüşünü aldığı kişiye. Çevresinde toplananlar birbirinin üzerine yürümüş. Bu gazetecilik değil, şarlatanlık. Yedi tespit Yüzlerce sokak röportajı izledim, hesapları taradım. Tespitlerimi paylaşmak istiyorum. BİR: Bazı sokak röportajı hesapları ve takipçi sayıları şöyle: Ahsen Medya (471 bin), Mesken (376 bin), Tüylü Mikrofon (223 bin), Sokak Kedisi (170 bin), Medyali Tv (208 bin), Zeyrek (130 bin), Kanal Türkiye