Yollar ayrılırsa kim kaybeder

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili çalışmalar "bir ileri, iki geri" şeklinde tarif edilse her halde yanlış olmaz.

1990'ların sonunda "Bugün yarın AB'ye üye oluruz" denilecek şekilde gelişmeler yaşanıyordu. Hatta 2005'lerde üyelik ihtimali iyice artmıştı. Sonra ne olduysa oldu ve AB'ye üyelik ihtimali her geçen gün biraz daha zayıfladı.

Türkiye'yi idare edenlerin bu konuda hemen her gün farklı kararlar alması ve birbirini nakzeden mesajlar vermesi sadece vatandaşı değil, dünyayı da şaşırtıyor olabilir. En yeni haberlerden biri şöyle:

"Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye'nin AB'ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Erdoğan, "Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye'den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği'nin Türkiye'den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz" şeklinde konuştu." (AA, 16 Eylül 2023)

Temmuz ayındaki bir haber de şöyle: "Biz üzerimize düşeni yapmak istiyoruz ve AB entegrasyon sürecini sağlamak istiyoruz" diyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinin hem birlik hem de Türkiye için son derece faydalı olacağına inandığını söyledi." (AA, 27 Temmuz 2023)

Yine, eski olmayan bir başka habere göre Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz şöyle demiş: "Türkiye AB'ye aday bir ülke ve Birliğin önemli bir ortağıdır. AB'ye üyelik stratejik hedefimizdir. Bölgemizde ve uluslararası sistemde yaşanan değişim ve dönüşüm, ekonomiden enerjiye, güvenlik ve savunmadan düzensiz göçe, birçok sorunun çözümünde Türkiye-AB birlikteliğinin önemini ortaya koymuştur. Türkiye-AB ilişkilerini tüm boyutlarıyla canlandırmamızın tam zamanı olduğuna samimiyetle inanıyoruz. Güçlü bir üyelik perspektifinin korunması ve tüm aday ülkeler için adil ve sonuç odaklı katılım müzakerelerinin yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Önümüzdeki dönem, AB'nin ve üye ülke liderlerinin siyasi kararlılık göstermesi gereken bir dönem olacaktır. Türkiye, bir Avrupa ülkesi olarak, üzerine düşen sorumluluğun bilincindedir ve ortak geleceğimize katkıda bulunmak için yeni adımlar atmaya hazırdır. AB'den beklentimiz de ilişkilerimizin ortaklık ve üyelik süreci üzerinden ilerlemesi yönünde gerekli iradeyi sergilemesidir." (AA, 11 Temmuz 2023)