Ters yöne giden tren herdefine ulaşır mı

2022 yılının sonuna geldik ve halen en temel hukuk kuralının uygulanmadığını görüyoruz: Suç şahsidir. Birisinin işlediği suçtan dolayı başkası mesul olmaz. Babanın işlediği suçun cezası oğluna verilmez.Mutlaka çok örnekleri vardır da, 'sanal alem'deki aramada önümüze düşen bir Anayasa Mahkemesi kararında da şöyle yazar: "Anayasa'nın 38. maddesinin yedinci fıkrasında, ceza sorumluluğunun şahsi olduğu belirtilmiştir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır." (resmigazete.gov.tr, Esas Sayısı: 200397, Karar Sayısı: 2006115, Karar Günü: 21.12.2006) Bu meseleye, Risale-i Nur'da da bilhassa dikkat çekilir: "Velâ teziru vâziratun vizra uhrâ" Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. (En'am Sûresi: 164) (...) Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz. Kardeşi de olsa, aşireti ve taifesi de olsa, partisi de olsa, o cinayete şerik sayılmaz. Olsa olsa, o cinayete bir nevi tarafgirlikle yalnız manevî günahkâr olup ahirette mesul olur; dünyada değil. Eğer bu kanun-u esasî çabuk düstur-u esasî yapılmazsa, hayat-ı içtimaiye-i beşeriye iki Harb-i Umumî'nin gösterdiği tahribatın emsaliyle, esfel-i sâfilîn olan o vahşî irticaa düşecek." (Emirdağ Lâhikası, s. 414) Son yıllarda bu temel kuralın açıkça ihmal edildiği görülüyor. "Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz" prensibinin devre dışı bırakılmış olmasının Türkiye'ye verdiği zararı tahmin etmek bile imkânsızdır. Bu kadar açık ve bedihi bir meselede Türkiye'yi idare edenlerin keyfi davranması, birinin hatasıyla başlarını da sorumlu tutması akılla izah edilebilecek bir mesele midir Aklı başında kime sorulsa "Birisinin hatasıyla başkası mesul olamaz" der. Hatta dünyada hukukun