Pakistan, büyük bir sel felaketine maruz kaldı ve bu felaket ne hikmetse ülkemizde yeterince gündem olamadı.Gerçi bazı sivil toplum kuruluşları ve camilerde yardım kampanyaları düzenlendi, fakat bunun yeterli olduğu söylemek mümkün değil. Pakistan'ı vuran sel felaketinin faturası değişmekle birlikte Eylül ayının ilk haftasındaki tablo şöyleydi: "Pakistan'daki seller 33 milyon kişinin hayatını etkiledi, 458'i çocuk 1.314 kişinin ölümüne yol açtı. Selin maddi hasarının da 10 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu, Pakistan'ın son yıllarda yaşadığı en büyük iklim kaynaklı çevre felaketi oldu. Ülkenin üçte birini sular altında bırakan sele bir yandan sıcaklık nedeniyle artan yağışlar, diğer yandan aynı nedenle eriyen buzulların neden olduğu düşünülüyor. Birleşmiş Milletler, ülkedeki içme suyu sıkıntısı nedeniyle selde ölenden daha fazla çocuğun ölebileceği uyarısında bulundu. Pakistan küresel sera gazlarının yalnızca yüzde 1'inden sorumlu olsa da iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor." (bbc.com, 6 Eylül 2022) Zaten maddi sıkıntılar çeken bir ülkenin, ilave olarak 10 milyar dolar maddi zarara maruz kalması felaketin büyüklüğünü görmek için yeterli olmalı. Aynı zamanda ülkenin üçte birinin sular altında kalmış olması, sel felaketinin yaygın olduğunu da gösterir. Peki, "Dost Pakistan"a olması gereken nispette yardım ulaştırılabildi mi Bun soruya gönül huzuruyla "Evet" demek isterdik, fakat haberlere yansıdığı kadarıyla bu kanaati izhar etmek kolay değil. Türkiye'den ve değişik ülkelerden elbette yardım eli uzatıldı, ancak bunun yeterli olduğunu söylemek kolay değil. Başka bir nokta da, Pakistan'daki felaketin ülkemizdeki "meşhur"ların gündemini meşgul etmediğidir. Anlı şanlı sanatçılar, ilim adamları ya da siyasetçiler bu mesele ile çok ilgili görünmüyorlar. Çoğu, bu konuda mesaj bile yayınlamadı ya da yayınladıysalar