Hem kitap hem ekmek

Artan hayat pahalılığı ve ekonomik krizin en çok etkilediği sektörlerden birinin de yayıncılık sektörü olduğu ifade ediliyor ki bu durum uzun dönem için Türkiye'nin aleyhinde neticeler doğurur.Kitap okumak, sahip olmamız gereken önemli alışkanlıklardan biridir. Fakat bu alışkanlığı erken yaşlarda kazananların sayısı çok sınırlı. En basitinden, "Çok okuma, gözlerin bozulur" diyen bir cemiyette yaşadığımız sır değil. Bu bakımdan hem kitap okuyanlar hem de kitap yayınlayanlar mümkün olduğu kadar desteklenmelidir. Ekmek almakta zorlanan insanlara 'kitap al' demek ne ölçüde doğru olur Türkiye'nin yapması gereken "Hem kitap al, hem de ekmek al" demek olmalı. Yani insanlar 'kitap mı yoksa ekmek mi" tercihine zorlanmamalı. Bunların birbirinin alternatifi gibi sunulması büyük yanlış olur. Ekonomik krizlerin yaşandığı yerlerde tasarrufa gidilen ilk kalemler; kitap, gazete ve dergi gibi kültür ürünleri oluyor. Gazete, dergi ve kitap satışlarının düşmesi başka nasıl izah edilebilir ki Bir haberde, günümüzdeki tablo şöyle anlatılmış: "Cumartesi günü olmasına rağmen kitabevi boş. Satış danışmanı bu durumu 'Ekonomik kriz kuşkusuz her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi. İnsanlar sadece kitaplara bakıp gidiyor, kitap satın alanlar ise defalarca kez düşünüyor' diyerek açıklıyor. Bu sırada kitabevine giren ve kitapları karıştırmaya başlayan bir okuyucu ile konuşuyorum. (...) Okur, verdiği örnekle ekonomik krizin okuyucuları nasıl etkilediğini ve buna karşı nasıl çarelere başvurdukları anlatıyor. Kitapevlerine sadece kitapları incelemek için geldiğini, beğendiği kitapları not alarak ikinci el kitapçıdan temin ettiğini söylüyor: 'Özellikle son altı ay çok fazla kitap okuyorum. Ama kitaplarda yaşanan artış artık kitabevlerinden kitap almamızı zorlaştırıyor.