Nasıl ki 'hem ekmek hem de hürriyet olsun' demek insaniyetin gereğidir, aynı şekilde 'hem tarım hem de sanayi ülkesi olalım' demek de millet ve memleket menfaatine olan bir tavırdır. Bazı idareciler bunun aksini isteyip 'tarım' değil, sanayi ülkesi olmayı daha kârlı buluyorlar.Acaba ikisini bir arada götürmek, hem tarımda hem de sanayide ilerlemek mümkün olmaz mı Olur, çünkü ikisini bir arada yapabilen ülkeler vardır. Niçin Türkiye de bunlardan biri olmasın GAP, yani Güneydoğu Anadolu Projesi yıllar önce başlayan büyük bir tarım ve kalkınma projesidir. Dönemin 'barajlar kralı' siyasetçisi Süleymen Demirel'in öncülük ettiği, sahip çıktığı ve zaman gündemde tuttuğu bu proje ile Güneydoğu'daki pek çok ilde ciddi bir kalkınma ve zenginlik sağlanmıştır. Aynı zamanda bu proje içende yer alan barajlardan elde edilen enerji ile Türkiye, sanayileşme yolunda ciddi adımlar atmıştır. Elbette bu adımlar çok önemli olmakla birlikte yeterli olmamıştır. Çünkü Türkiye sanayileşirken başka ülkeler durmamış, onlar da ciddi sanayi yatırımları yapmıştır. Dolayısı ile bu çalışmaların ara vermeden devam ettirilmesi icap eder. Ülkemiz tarıma elverişli arazileri tam olarak değerlendirebilmiş değil. Milyonlarda hektarlık tarım arazisi ekilip biçilemediği için atıl bir durumda. Buna karşılık bazı gerekçelerle yabancı ülkelerde arazi kiralanıp tarım yatırımı yapılması yoluna gidiliyor. Bazı durumlarda bunun yapılması doğru olabilir, fakat içerdeki toprakları boş bırakmak akıllıca bir adım olmasa gerek. Kendi topraklarımızı tam olarak değerlendirdikten sonra, ihtiyaca göre başka ülkelerden arazi kiralama yoluna gitmek daha isabetli olmaz mı GAP projesinin isabetli bir proje olduğu noktasında ittifak var denilebilir. Buna rağmen GAP için daha önceden planlanan