Ders zili çalana kadar...

Öğrenciler için tatil zili çaldı ve önümüzdeki ders yılında yeni zil çalıncaya kadar eğitim meselesi gündemden çıkmış gibi davranılacak.Eğitimdeki sıkıntıları unutmak, 'her şey yolunda' tavrı en başta öğrencilere ve millete karşı yapılan büyük bir yanlış olur. Eğitim sisteminin ciddi dertleri olduğu en üst seviyeden ilan edildiği halde, çözüm için kararlı adımların atıldığı söylenebilir mi Bu noktada siyasetçi, idareci ve sivil toplum kuruluşlarının da ciddi sorumluğu vardır. Eğitim meselesini yılda bir değil, mümkün olsa her ay, her hafta konuşup tartışmak, daha iyiye götürmek gerekir. Bu konuda dikkat çeken bir başka nokta da, mütedeyyin camianın eğitimdeki sıkıntıları görmemek için direnmesidir. Az sayıda eğitimci bu noktadaki sıkıntılara dikkat çekip, yetkilileri ikaz etmeye çalışsa da bu gayretler yeterli olmuyor. Bir eğitim sendikası, 2021-2022 eğitim yılının sona ermesi vesilesiyle yaptığı değerlendirmede sıkıntılara işaret etmiş, ancak temeldeki problem yine de gözden kaçırılmış. Eğitim sisteminin sıkıntısı 'ilerici-gerici' tartışmasıyla izah edilemez. Müfredatın iyileştirilmesi ve daha da önemlisi eğitimcilerin iyi yetiştirilmesidir. 2021-2022 öğretim yılı hakkında hazırlanan bir raporda şu tespitlere dikkat çekilmiş: "Öğrencilerin geçen dönemlerden biriken öğrenme kayıplarının giderilmesine yönelik çalışma yapılmamış. İkili eğitim, taşımalı eğitim garabetleri devam ettirilmiş. Okullara kadrolu yardımcı personel ısrarla atanmamış. Öğrenciler açılışlara ve törenlere zorla götürülerek siyasete dolgu malzemesi olarak kullanılmış. Üniversitelere tepeden inme şekilde getirilen rektör yöneticiler, akademinin özerkliğini ve bağımsızlığını ezmiş. Ücretli ve sözleşmeli öğretmen ayıbı sürdürülmüş. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenler ayrıştırılmış, çalışma barışı