Özürlüler ve Allah'ın Adaleti meselesi

Şöyle sorularla sıkça muhatap oluruz:Yaratılıştan kusursuz olan canlılarla kusurlu yaratılanlar arasında ne fark vardır ki, kusurlular böyle yaratıldılar Bunu Allah'ın adaleti ile nasıl açıklayabilirizÖnce bu sorunun pek çok meselenin nirengi noktası olan zor bir soru olduğunu kabul etmek zorundayız. Eğer böyle soruların yeni bir şey söylemeye gerek kalmayacak bir cevabı verilebilmiş olsaydı şimdi biz de cevap aramak zorunda kalmazdık. Hatta cevap için şöyle karşı bir soru da sorulabilir: Her zaman her sorunun kesin cevabı verilebilir mi, ya da verilmiş midir Verilmemişse, ki öyle gözüküyor, o zaman da bundan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz: Demek ki kulun böyle soruların cevabını kendi şartlarına göre arama gibi bir görevi daha vardır. Bu da onun tefekkürün bütün bileşenleri yardımıyla aklını kullanmasının istenmiş olmasıyla eş anlamlıdır. Düşünecek ve imanını tahkik düzeyine çıkaracak. Tekdüze olmayan hayatta pentatlon yarışını kazanacak. Bu aynı zamanda insana ve düşünmeye verilen değerin de bir ifadesidir.Belagatte okuduğumuz 'Telhis' kitabında şu anlamda bir beyit vardı: "Nice fevkalade akıllı insanlar görürsünüz, hayatları zorluklarla doludur. Ve nice zırcahil insanlar görürsünüz, nimetler içinde yüzerler. İşte bu durum bazen düşünceleri allak bullak eder ve derya gibi âlimi bile zındık yapar." Demek ki meselenin çözümü kolay değildir ve düşünüp hikmetlerinin bulunmasını gerektirir. Mesele doğrudan şer problemi (teodise) ile de alakalıdır.Biz aklımıza gelenleri söyleyelim:Önce kusurlu olma ne demektir Mesela boyu uzun olan mı kısa olan mı kusurludur En olumlu saydığımız bir insanla en olumsuz saydığımızı bir çizginin iki ucuna koyalım, arada daha sonsuz sayıda farklı insan olacak. Hangisinin yaratılışını en kusursuz sayacağız Kaldı ki bize göre kusurlu saydıklarımızın yanında pek çok açıdan, yine bize göre daha iyi durumda olanlar bulunacak. O zaman adaleti ve adaletsizliği nereden başlatacağızSonra Allah'ın yaratmasındaki adaleti biz kendi ölçülerimizle mi belirleyeceğiz Sanki Allah herkesi eşit yaratmak zorunda idi de bir kısmını farklı yaratınca adaletsizlik yapmış oldu. Oysa meseleye bu kısacık imtihan dünyasında Allah'ın herkese istediği soruyu sorup ondan o sorunun cevabını bekliyor olması olarak bakmak daha mantıklı olabilir. Hangi sorunun kaç derecelik bir puanının olduğunu da biz bilmiyoruz. Muhtemelen bu farklılıktaki adaleti ancak gidince anlayacağız.Biz Allah'ın (cc) herkesi her bakımdan eşit yaratmasının adalet olduğunu sanabiliriz. Oysa bu her şeyin altüst olması ve hayatın bitmesi anlamına gelir. Birinin diğerinden farklı yaratılmış olmasını adaletsizlik sayarsanız dünyadaki herkesin her bakımdan eşit olması gerektiği sonucuna varırsınız. Zamanda, mekanda, cinsiyette, boyda postta, sağlıkta, zenginlikte fakirlikte ilah. O takdirde hayatın aslında hiç olmadığını ve durduğunu göreceksiniz. Hatta