Çocuklarımıza soru sorduralım

Bugün çocuklarım üzerinde biraz durmak istiyorum efendim. Çocuklarımız üzerinde diyorum ki daha önce de hatırlarsanız demiştim. Çocuklarımıza soru sorduralım. Evet. Sizlere soru sorsunlar, öğretmenlerine soru sorsunlar. Soru sormadıkları için yapıyor Efendim içine kapanık kalıyorlar.1960 yıllarında, o yıllarda Nobel Edebiyat Ödülü alan kişiye soruyorlar. Başarınızın sırrı nedir Diye. O şahıs diyor ki Başarının sırrı anneme borçluyum. Nasıl yani Anneniz mi çalıştırdı sizi Hayır. Her gün okuldan gelince annem, Oğlum bugün öğretmene ne sordun oğlum, bugün öğretmen ne sordu Diye. Her gün beni soru sormaya teşvik ederdi veya ben soru sormak için kitap okurdum. Soru sormak için araştırırdım. Soru sormak için kendimin farkına varır diyor. Onun için anneme borçluyum. Siz de sevgili anne ve babalar çocuklarının sabah okula götürürken, uğurlarken Aman efendim beslenme çantasına şunu koydum, bunu koymadım, Ayy kıyafetini bugün değiştirdim, değiştirmedim. Diye düşünüyoruz. Tamam, düşünelim ama geldiği zaman da ne yedin, ne yaptın diye değil, Bugün soru sordun mu öğretmenine diye sorularımızı teşvik edelim. Bize alıştırılmış gelenekte ne var Efendim sus, kapat ya da ne derler Aman otur oturduğun yerde icat çıkartma. Tam tersi çocuklarımız öngörülü olsun, feraset sahibi olsun.Kur'an ı Kerim'de Allah birçok ayette başlangıçta soru ile başlıyor. Görmedin mi diyor. Şunu yapmadın mı Diyor. Soru sorarak bizleri ne yapıyor Düşünmeye sevk ediyor.