Bir zamanlar "Boynuzlu götürgeç" vardı..

Üniversiteye başladığım ilk yıllarda Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde ilk birinci sınıfta öğrenmiştim troleybüsün adının Türkçe'de boynuzlu götürgeç olduğunu ama tabi ki tutmadı ve unutuldu gitti. Peki, Troleybüs nedir, ilk nerede kullanılmış, kim icat etmiş, İstanbul'a ne zaman gelmiş. İşte detaylar: İLK OLARAK 1882'DE BERLİNDE KULLANILIYORTroleybüs kelime anlamı bakımından; elektrik gücüyle yürütülmek üzere direkler arasına gerilen tellere sürünen makaralı aygıt (trolley) ile, omnibus'un kısaltılmasıyla ortaya çıkan "bus" kelimelerinden meydana gelmiş... Tarihte ilk kez 29 Nisan 1882 tarihinde Ernst Werner von Siemens tarafından tasarlanarak "Elektromote" adı ile Berlin'inde kullanılmış. 1900'lere girilirken Alman mühendis Max Schiemann tarafından geliştirilerek İngiltere ve Amerika'da kamunun yararına sunulmuş. TÜRKİYE'DE İLK ÖNCE ANKARA'DA KULLANILIYOR1930'lu yıllarla birlikte dünyanın tüm büyük şehirlerinde kullanılmaya başlanan troleybüslerin ülkemize ilk girişi 2 Eylül 1945 tarihli Akşam Gazetesinde şöyle yazılmış: "Ankara için, tanınmış bir Amerikan firmasına 10 troleybüs sipariş edildi. Troleybüsler 1945 yılı sonuna kadar şehre girecekler ve Ulus Meydanı Bakanlıklar ile Ulus Meydanı İstasyon arasında işletilecekler." VE TROLEYBÜS İSTANBUL'DAİlk kez İtalya'da üretilmiş olan ve 60'lı yıllarda Avrupa'nın pek çok ülkesinde kullanılmaya başlanan bu elektrikli otobüsler için, Türk-İtalyan ticari anlaşmasından da yararlanılarak, İtalya'daki Asaldo San Giorgio firmasına ait troleybüs araçlarından 100 âdetinin siparişi 1956-1957 yıllarında kesinleşir. 1961 yılı başlarında, İtalya'dan getirilen Ansaldo San Giorgio marka 1 adet körüklü troleybüsün Eminönü-Topkapı hattında deneme seferleri yapmasının takiben, İstanbul'da çalışacak troleybüslerin İtalya'dan gemiler ile nakli gerçekleştirilir ve ilk grup troleybüslerden 76 adeti, Mayıs ayında Salıpazarı Rıhtım'ında karaya iner. 27 Mayıs 1961 günü, Sefere ilk çıkan troleybüse "27 Mayıs" adı konurken, günün anısına ilk gün ulaşım seferleri de halka ücretsiz olarak verilir. Güç beslenmesi çift havai elektrik hattından sağlanan ve devletin hiçbir maddi katkısı olmadan sadece İETT'nin gelirleri ile 70 milyon TL'ye kurularak şehir halkının hizmetine sokulan troleybüs işletmesi, 6 adet kuvvet merkezine bağlı olarak 101 adet taşıtı ile hizmet sunan bir şebeke haline gelecektir. Başlangıcından kısa bir süre sonra; Topkapı-Yedikule-Edirnekapı-Beyazıt-Yenikapı-Eminönü-Tünel-Kurtuluş-Harbiye-Maçka-Şişli-Mecidiyeköy ve Bebek son durak hatları ile, 45 kilometrelik bir alan içinde şehir içi toplu ulaşımı sağlayan troleybüsler, Topkapı-Eminönü, Tünel-Şişli, Maçka-Harbiye, Mecidiyeköy-Eminönü, Tünel-Kurtuluş, Yenikapı-Şişli, Ortaköy-Taksim, Beyazıt-Harbiye, Bebek-Taksim hatları gibi 17 değişik semte yolcu taşımaya başlamıştır. İETT İŞÇİLERİNİN ÜRETİMİ OLAN TOSUN Siviller için başlangıçta 20-25 kuruş olan bilet ücretleri, zaman içinde 130 kuruşa kadar yükselmiştir. Şişli ve Topkapı garajlarına bağlı olarak hizmet veren ve kapı numaraları 1-100 arasında sıralanan araçlara, 1968 yılında tamamen İETT işçilerinin üretimi olan 101 kapı numaralı "Tosun" da eklenmesiyle İstanbul'da hizmet veren troleybüs araç sayısı 101'e ulaşmıştır. (Tosun, İstanbul'dan troleybüsler kalkana kadar on altı yıl süre ile seferde olmuştur). İSTANBUL HALKI TROLEYBÜSE ISINAMADI Büyük ümitlerle İstanbul trafiğine sokulan bu 101 troleybüsün, bir süre sonra bekleneni vermedi. Kaldırılmış olan tramvaylar kadar bile hız yapamayışı, manevra kabiliyetlerinin düşük oluşu, tavanından havai hatta uzanan ve halk arasında "boynuz" tabir olunan iletim çubuklarının virajlarda sık sık çıkışı, şoförün inerek aracın arkasındaki kayışları hareket ettirerek bu çıkmış "boynuzu" tekrar yerine takma zorluğu, şehir içi elektrik kesintilerinden dolayı sık sık yolda kalıp peş peşe sıralanmaları, bu nedenle de trafiği tıkamaları, troleybüslerin İstanbul'dan