CHP, çark, park

Kılıçdaroğlu CHP'si söz konusu olduğunda "çark etmek", "gerçeğe aykırı beyanda bulunmak", "iftira atmak" sıradan olaylardan sayılır ama biz n'apalımSiyaset gibi siyaset takibi de ciddi bir iştir. Onlara uyup nesnellikten ayrılacak değiliz. Kapasitesinin sınırlarına gelmiş Atatürk Havalimanı dururken neden Avrupa'nın en prestijli havalimanını yaptı Türkiye; 2021'de 37 milyon yolcu sayısıyla İstanbul Avrupa havalimanları arasında nasıl birinci oldu; bunun Türkiye ekonomisine getirisi ne, bu konulara girmeyeceğiz.Bunlar başka bir yazının konusu. Biz basit bir kronolojik takiple CHP'nin ve CHP'nin eteğine tutunmuş çevrelerin baş döndüren çarkını ortaya dökeceğiz.Kemerleriniz bağladıysa, başlayalım.CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu önceki gün İstanbulluları Atatürk Havalimanı'nın Millet Bahçesi yapılmasını protesto etmek amacıyla Atatürk Havalimanına çağırmıştı. Dün etrafında bir avuç CHP'li vardı Canan Hanım'ın.Polisle istedikleri arbede de çıkmayınca mecburen tatsız tuzsuz, yetkinlik içermeyen ama tamamı hayal gücüne dayalı bir açıklama yaptı CHP İl Başkanı. Uçtu da diyebiliriz.İstanbul'un ortasında neden devasa ölçülerde bir yeşil alan istemediklerini şöyle izah etti "üç beş ağaç için" Gezi Parkından başlayarak İstanbul'u yakıp yıkan Birleşik Haziran Hareketinin kurucusu."İstanbul Havalimanı'nı Katarlı ve Suudi Arabistanlı işbirlikçilerine satmak istiyorlar. Ancak Katarlı ve Suudi Arabistanlı işbirlikçiler ticaretlerini düşünmezler mi Elbette biz bu ülkeyi alırız diyorlar. Ama bizim orayı alabilmemiz için o bölgede başka havalimanı olmamalı, Atatürk Havalimanı'nı kapatmalısınız diyorlar. Millet Bahçesi yapacağız adı altında Katar'a ve Suudi Arabistan'a peşkeş çekmek için İstanbul Havalimanı'nı kapatıyorlar. Millet Bahçesi yapacağız diyerek 84 milyonu kandırmayı deniyorlar." (CHP medyasından, Cumhuriyet)Bu izaha kim inanır, CHP'liler inanır mı, bilmem. Ama milletin, içerdiği hakaret yüzünden rahatsız olacağı açık. Bir siyasetçinin oyuna talip olduğu insanları "kandırılabilir mahluklar" olarak görmesi ise korkunç. CHP medyasından okudum Kaftancıoğlu'nun konuşmasının tamamını. Resmi görüşü, resmi terminolojisi gereği onlarca kez Atatürk demiş açıklamasında.Oysa Atatürk'e Atatürk dememeyi tercih ettiğini ilan; "Mustafa Kemal'in itleri" ve MLKP'nin kurucularından Hasan Ocak'a "komutan" dediği geçmiş sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili iradesini teyit etmişti CHP'nin İl Başkanı. Daha doğru bir ifadeyle; CHP'nin devlet düşmanı, sokak eylemcisi, ağzı bozuk İstanbul İl Başkanı.Kaftancıoğlu'nun ardından CHP gençlik kolları gitmemiş ama kendini milliyetçi diye tanımlayan İyi Parti'nin Gençlik Kolları gitmiş. Yaklaşık yirmi kişilik bir grup olarak yaptıkları açıklamada "Bu yıkım AK Parti iktidarının son çırpınışlarıdır. Bu yıkım, Atatürk'ün adından dahi ürken iktidarın son kıvranışlarıdır" demişler.Canan teyzeleri üzerine alınabilir diye düşünmemişler. Gençlik işte.CHP'deki çark tabii İstanbul komutanıyla sınırlı değil. Zira balık baştan kokuyor. Atatürk Havalimanı arazisinin bir bölümünde, içinde sosyal tesislerin de bulunduğu büyük bir park yapılması projesine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün öyle, bugün böyle bakıyor.CHP liderinin son açıklamasını sizin için CHP medyasından (Sözcü) kopyala yapıştır aynen alıyorum: "CHP lideri Kılıçdaroğlu, pistinin bir bölümü sökülerek hastane yapılan kalanı da sökülmek istenen ve yerine Millet Bahçesi yapılacağı duyurulan Atatürk Havalimanı'ndaki çalışmalarla ilgili çok sert açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, "Bu işte bir damla mürekkebi olan herkes vatan hainidir. O makinelerin müteahhiti; sana ise özel ilgi göstereceğiz" dedi."Bir gün sonra da "Neymiş, ben havalimanın park yapılmasını önermişim. O müteahhide sesleniyorum; o makineleri çek, pistlere dokunma. Kanal İstanbul gibi. Oraya birisi girerse göreceğiniz var. Asla buna izin vermeyeceğiz" dedi Kılıçdaroğlu.Hal bu ki CHP lideri sadece dört yıl önce, 24 Haziran seçimi öncesi konuk olduğu CNN Türk'te Atatürk Havalimanı yerine yeşil alan yapılmasını onaylıyor ve hatta söz konusu projenin kendi projeleri olduğunu gururla ileri sürüyor. Hem de "telefonlarımızı dinledikleri için oraya ne yapacağımızı