6'lı masa yanlış adama kızıyor!

Medya son birkaç gündür iki ayrı milletvekilinin siyasi anlayışları ve kendilerini ifade ediş biçimleri üzerinden hayli hareketli. İki milletvekili de esasen muhalefet cephesinde konuşlu. Biri İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi. 2021 yılında CHP yönetimine bir dizi soru sorarak partisinden ayrılan Çelebi önce Muharrem İnce'nin partisine geçmiş, aradığını orada da bulamayınca istifa edip "bağımsız" milletvekili sıfatı kazanmıştı. Şimdi AK Parti'ye geçeceği söyleniyor. Bu olasılık muhalefetin önde gelen sözcüleriyle, 6'lı masanın medya yüzlerini artık nasıl etkilemişse öldüresiye bir linçe girişmiş vaziyetteler.Söyledikleri sözlerin çirkinliği bir yana, suç niteliği taşıyor. CHP medyasında ve muhalif profillerin sosyal medyada paylaştığı ağır hakaretlerin, kişiselleşmiş vurguların, küçük düşürmeye çalışırken içine düştükleri kuyuların haddi hesabı yok. Edilen laflar öylesine ölçüsüz ki ne dendiğinden bağımsız olarak söyleyeni haksız konuma düşürüyor. Bana kalırsa Çelebi bunların her biri için ayrı ayrı tazminat davası açmalı. Hiç kimse bu kadar seviyesiz bir eleştiriyi -eleştiri de değil aslında, düpedüz hakaret ve nefret suçu- göğüslemek zorunda değil.İlginç olan şu ki, Çelebi'nin bütün geçmişini mahrem detaylarıyla beraber ortaya dökenlerin hiçbiri Çelebi CHP'den istifa ederken neye itiraz etmiş, ne demiş, niye gitmiş hiç oralı değil. Hal bu ki Mehmet Ali Çelebi bu durumu gayet iyi izah ediyor. İzah ederken iki şeyi vurguluyor: Biri, CHP'deki değişimin vardığı nokta. 6'lı masa ittifakının PKK-FETÖ severliğe tahammül ve mavi vatan gibi, üniter yapı gibi "tavizlerle" tesis edildiği gerçeğini haykırıyor. Diğeri ise Cumhur İttifakı'na güven duymasının nedeni: Vatan-millet savunma hattının ve PKK-FETÖ terör örgütleriyle mücadelenin Cumhur İttifakında bayraklaştığını ifade ediyor Çelebi.Neyi eleştirdiği, neyi seçtiği çok net aslında: "Görüşlerimi birileri alınacak diye belirlemem. Milli konularda taviz vermedim, vermem. Soranlar olmuş mertçe cevaplayalım: Bu başlıklarda şu an Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'ndan daha net ve daha fazla güven vermektedir. Başınızı kuma gömmeyin, milletimize görüş açıklayın!" diyerek şu 20 soruyu yöneltmişti Çelebi. Ne 6'lı masadan ne de Sözcü'sünden Karar'ına 6'lı masa medyasından hala çıt çıkmadı. Bana kalırsa Mehmet Ali Çelebi'nin asıl şu tespiti meseleyi doğru kavradığının ve gereğini yaptığının işaretidir. Diyor ki Çelebi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kurtuluş Savaşından sonraki en ciddi ve çok cepheli egemenlik mücadelesini vermektedir. PKK-FETÖ ile kararlı mücadele şarttır. Terör devletine müsaade edilemez, Mavi Vatan'da oldubitti yapılamaz. "Milli Birlik" şarttır. Buna her türlü katkıyı sunarım." Bu tutum eleştirilecek değil bilakis takdir edilecek