Erdoğan yanlışını kabul etti!

Geçtiğimiz gün Mehmet Şimşek ve Erdoğan arasında bir görüşme yapıldı. AKP kanadı Şimşek'in tekrar ekonominin dümeninin başına geçeceğini sanıyordu, oysa Şimşek bunu tekrar reddetti. Şimşek bu görevi neden istemedi sorusunun cevabı Şimşek'in 10 Temmuz 2018'deki vedasının ayrıntılarında gizli. Hatırlayalım, 2018 Mart ayında Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada bakın ne demiş: Çatıyı hava güneşli iken tamir etmemiz gerekiyor. Şu an dünyada bol para var faizler düşük ama bu küresel senkronize büyüme devam etmeyecek, belki yağmur yağacak belki fırtına çıkacak. Ortak alın. Amacımız daha çok tabana yayılmış sermaye ile bu işi götürmek. En önemli konu döviz borcu. Reel sektörün döviz açığı net pozisyonu 213 milyar dolar. Kısa vadede akıllı davranmış firmalarımız kısa vadede döviz biriktirmişler bir yıllık vadede döviz açığı yok, ancak orta vadede sorun. Bizim reel sektör mutlu değil ama kusura bakmayın, size rağmen tedbir almak zorundayız Şimşek burada şunu söylüyor, dışa dayalı bir üretim modeli ile sadece döviz yakarsınız. Şirketlerin mali yapısını güçlendirmek gerekiyor. Bu güçlenme ise Erdoğan'ın betona ve tüketime dayalı modeli ile olmaz. Şimşek'in bu konuşmasından sonra Erdoğan şunları söylemişti: Birileri çıkıp garip garip konuşuyor, 'Ekonomi şöyle, dikkatli olmak lazım' falan. Tabii ki dikkatli olacaksın. Ama kendi ayağına da kurşun sıkamazsın. Bu faiz belasından Türkiye'yi, faizi aşağı indirmek suretiyle enflasyondan kurtaracağız. Enflasyonun anası da babası da faizdir. Bunu bilmeyenler bilsin. Bunun aksini yapmaya kalkanlar da kusura bakmasın karşılarında beni bulur. Felaket tellalları davul zurna yetişiyor onlar yetmiyor mu Erdoğan ülkenin büyük bir ekonomik çöküntüye gitmesi için işte Temmuz 2018'de düğmeye bastı. Yani enflasyonu düşürmeden komutla faizi indirerek sorunları çözeceğini sandı. Şimşek'i görevden aldı yerine damadı Berat Albayrak'ı getirdi. Piyasalar bu atamadan o kadar rahatsız oldu ki, bunun piyasa dostu değil Erdoğan dostu atamalar olduğunu söylediler. Oysa tarımda ve sanayide üretmekten vazgeçmiş, sırtını ithalata dayamış bir ekonomide mal arzı artmazsa enflasyon, faiz indirimleri ile düşmezdi. Erdoğan bu hatasını öğrenecekti ama zor yoldan Rakamlar Şimşek'i haklı çıkardı: Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 Ocak sonunda -262,0 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. 2023 Ocak sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın