O masayı değil, ilk oturduğun PKK'lı masayı yumruklayacaktın Kılıçdaroğlu

İnsan, açık büfe kahvaltı tabağı gibi, yiyemeyeceğini bildiği halde tabağında görmek istediği duygunun körü. Hangi duygu hali bu "şaşırma duygusu". Yüzme bilmediğini bildiğimiz bir kişinin "söz boğulmayacağım" diyerek suya atlamasına bir ülkeyi feda etmeyi göze almak, gerizekalılık olmuyor da bu topraklar için neredeyse tehlikeli sularda bile profesyonelce yüzmeyi göze alan adama oy vermek gerizekalılık oluyor öyle mi Kılıçdaroğlu 12 kez boğulmasına rağmen suni kaset teneffüsleriyle siyasi hayata döndürülmüş mucizevi kişilik. Bastığı yerlerin kirini pasını tozunu siyasete bulaştırmasından mütevellit kolları değil hep paçaları sıyırdı. Ve işin bol kahkahalı tarafı da bu, bunu hepiniz biliyordunuz. 14 Mayıs'a kadar oturduğu PKK'lı FETÖ'lü masayı yumruklamayan adam yenilginin sabahında ağlayarak oturduğu masayı yumrukladı. Heceleme ritmiyle "Bu-ra-da-yım" şıkkıdı fıkkıdı diyerek bizleri güldürdü seçmenini çıldırttı. Kuşkusuz bu bir alaydı. Kasetle gelenin hasetle gideceği sinyalini çoktan almış olmalı. İstiklal Marşını okuyamayan Kılıçdaroğlu İzmir marşıyla gönderilmeli. Tek adam diyerek siyasi sirk çadırına çevirdiği partisinde "Tek adamcılık" oynuyor oluşu umurumda olmasa bile bu çelişkiyi yazmanın cazibesini es geçemiyorum . Bir seçim yapıldı mı evet yapıldı Recep Tayyip Erdoğan göz ve kalp dolduran oy farkıyla bu seçimi kazandı. Noktasal farkları,