Merkez Bankası ve ekonomik istikrar

Merkez Bankası'nın gösterge faizini yüzde 14 düzeyinde tutması kararına ve 2022 Finansal İstikrar Raporuna bakınca, TL krizi ve ekonomik istikrarsızlığın derinleşeceği anlaşılıyor. Son PPK kararında; "Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir.'' diyor. Enflasyonun artışında küresel faktörlerin etkisi var ve fakat bu etki sınırlıdır. Türkiye'de enflasyonun bu kadar yüksek çıkmasının başta gelen nedeni, AKP iktidarında, demokrasi ve hukuki altyapıda erozyonlar (Uluslararası araştırmalarda, AB uyum raporlarında ve AİHM kararlarında var) ile güven kaybı; planlamanın kaldırılması, kambiyo ve kur sistemindeki gevşeklik sonucu ekonominin kırılgan ve spekülatif yapı kazanması, devletin kurumsal devlet olmaktan çıkarılması ve parti devleti yapılması etkili olmuştur. Bu şartlar altında; MB'nin 2006 yılından bugüne kadar uyguladığı yüzde 5 enflasyon hedefi tutmadı ve MB'ye olan güven kayboldu. Merkez Bankası'nın bağımsızlığının kaldırılması ve eksi reel faizde inat edilmesi kur şoklarına neden oldu. Kur artışları ithalat yoluyla doğrudan üretim maliyetlerini artırdı ve bu artışlar TÜFE'ye yansıdı. Kısaca; TÜFE'yi yüzde 70'e, Yİ-ÜFE'yi yüzde 122'ye küresel sorunlar değil, siyasi iktidarın yanlışları getirdi. Kaldı ki; Merkez Bankası 2022 Finansal İstikrar Raporu'nda da dünya enflasyon ortalaması var. Bu rapordan aynen aldığımız aşağıdaki grafikte, dünyada gelişmekte olan ülkelerde ortalama enflasyonun yüzde 9 ve gelişmiş ülkelerde ise yüzde 6 olduğu görülüyor. Küresel gelişmeler dünya enflasyonunu beş-altı puan artırdığı halde, biz neden yüksek enflasyon yaşıyoruz Enflasyon konusunda bu verilere ve MB açıklamalarına bakanlar; ister yerli, ister yabancı olsun, Merkez Bankası'na nasıl güvenir Merkez Bankası'nın tek görevi TL'nin değerini korumaktır. Siyaha beyaz demek kadar ters algı yaratmak, deve kuşu gibi kafayı kuma sokmaktır.