Devlet astronomik ve gerçek dışı biçimde artmış olan kiraların makul seviyede tutulması için bir süredir çalışma yürütüyor... Bu çalışmaların ilk en somut adımı iki gün önce Borçlar Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle atıldı... Kira artışlarının "geçici olarak" 25 ile sınırlandırılmasına ilişkin kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'na geldi ve yasalaştı... Bu karar iyi kötü alınmış bir karardır... Kanaması devam eden bacağa yapılmış turnike gibi düşünün... Elbette bu kronikleşmiş problemin çözümüne dair daha atılması gereken pek çok adım var. Fakat bu da bir ilk adım olması bakımından önemli.Bu kanun düzenlemesi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından açıklandığı andan itibaren bir yerlerden düğmelerine basılmış gibi zıpladı birileri... Önce "Tamahkâr ev sahiplerinin haklarını koruma lobisi" çıktı sahaya. Yorumlara bakınca hemen anlıyorum kimin kirada evi var... Kim sokakta garip gurebanın hakkını savunuyormuş gibi yaparken aslında onların hakkına göz dikiyor... Hepsi çıkıyor ortaya... Misal, bir eski siyasetçi çıkmış ekranlarda "ama kira geliriyle geçinenler ne yapacak" diyor... Ya hu normal ekonomilerde bir 'gelir kalemi' olarak, 'kira geliri' diye bir şey olabilir mi.. Bu mantık yanlış işte.. Bunun değişmesi lazım. Ama beyefendi vermiş evlerini kiraya aydan aya onları topluyor sonra haber kanallarına çıkıp fakir edebiyatı yapıyor... Hepsi çıkıyor ortaya işte...Mesela KİPTAŞ Müdürü Ali Kurt... İsmail Saymaz'a konuşmuş... "Mal sahibinin parasıyla kiracıya artistlik yapıyorsun" diyor... Mal sahibinin parası dediği şu... Normalde enflasyon oranına göre yapılacak artış 40... Yasayla 25'e düşürülüyor... Diyor ki Kurt, aradaki farkı ev sahibine ödeyin... Düşünebiliyor musunuz bunu KİPTAŞ'ın başındaki adam söylüyor... Çekmeköy'de kuş yuvası kadar evlere 3 milyon lira fiyat çekip piyasada sağlaması gereken dengeyi bozan KİPTAŞ, şimdi de hükümetten ev sahibinin zararını karşılamasını istiyor... Oysa KİPTAŞ, (Bugünkü Ümraniye Belediye Başkanı) İsmet Yıldırım döneminde (evet ihtiyaca göre lüks konut da yapıyordu ama)