Lütfü Türkkan kadar değerli değilmişsiniz Yavuz Bey

Meral Akşener'in 30 yıla merdiven dayayan politik kariyerinde; yol ayrımına girdiği son "yol arkadaşı" Yavuz Ağıralioğlu oldu. İYİ Partililer, İYİ Partili olmayan milliyetçiler ve bizzat Yavuz Ağıralioğlu'nun şaşkınlıkla izlediği bu tasfiye sürecini anlamlandırmak için Meral Akşener'in politik kariyerindeki yol yürüyüşüne bakmak gerekiyor. Akşener, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce bir gazeteye verdiği söyleşide, genel başkanı Devlet Bahçeli için "Çok iyi bir stratejik akla sahiptir. Satranç oyuncusudur, hep 5 hamle sonrasını görür" tahlilini yapmıştı. Bahçeli, gerçekten de beş hamle sonrasını görüyormuş. Çünkü, Akşener'i seçimlerde listeye almamıştı.Yıllar önce (27 Nisan 2016) Gerçek Hayat dergisinde, "Akşener ve yolda bıraktığı liderler" başlıklı bir portre yazmıştım. Yazı o günlerde çok konuşulmuştu. Çünkü Akşener henüz MHP'deydi ve Bahçeli'ye karşı partiyi olağanüstü kongreye götürmeye çalışıyordu. Mahkeme kararı ile bu yola soktu da. 15 Mayıs 2016'da kongre yapıldı. Genel Merkez bu kararı tanımadı. Yeni davalar açıldı. Akşener, 19 Haziran 2016'da ihraç kararına ihtiyati tedbir konulmasını istedi. Derken 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Siyasette denklemler değişti. Akşener'in başına geçmeye çalıştığı MHP, FETÖ'nün ülkeyi ele geçirme hamlesine karşı iktidarın yanında yer aldı. Akşener de Aralık 2016'da kesin olarak MHP'den ihraç edildi. Bir yıl sonra da yol arkadaşları ile "gerçek ülkücüler bizleriz" diyerek İYİ Parti'yi kurdu. Fakat İYİ Parti'yi kuran birçok isim bugün partide yoklar. Mesela, partideki FETÖ gölgesini dağıtmak için Ergenekon kumpasından tutuklanan Ali Türkşen, Ali Aydın ve Fatih Eryılmaz ile çektiği "sıkar abla" videosu için kamera karşısına geçen tüm isimler sırayla istifa ettiler. En son İYİ Parti kurucularından Vedat Yenerer, "Benim için İYİ Parti kocaman bir hayal kırıklığı olmuştur" diyerek istifasını verdi.Akşener'in yolda bıraktığı arkadaşları sadece İYİ Parti'de değiller. Dönelim siyasete başladığı yıllara. İlk muhalif hamlesini kendisini vitrine çıkaran ve 28 Şubat gibi bir süreçte İçişleri Bakanı yapan Tansu Çiller'e karşı Köksal Toptan'ı destekleyerek yapmıştı. Toptan, ezici bir şekilde kaybedince Meral Akşener de ortada kalmış ve bir daha Çiller'in yanına yaklaşamamıştı. Sonra Mehmet Ağar ile TBMM'de uzun uzun oturmaları yeni bir muhalif dalganın hatta yeni bir milliyetçi sağ partinin habercisi olarak konuşuldu. Akşener DYP için "rahatsız edici" bir isimdi artık. Dönemin DYP İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, 32 ilçe başkanını da yanına alarak, hainlikle suçladığı Akşener'in istifasını istediğinde yıl 2000'di.İkili görüşmeler, arayışlar ve muhalif kalkışmalardan bir sonuç çıkmayınca 4 Temmuz 2001 günü DYP'den istifa eden Akşener, bu sefer AK Parti'nin kuruluş çalışmalarında görüldü.O günlerde "Ortak aklın olduğu bir kadro hareketi düşünüyoruz. Liderliğin sorun olacağını düşünmüyoruz" diyen Akşener iki ay içinde fikir değiştirdi ve AK Parti'nin kuruluşunda yer almadı. Erdoğan ve arkadaşlarını "Milli Görüş çizgisini sürdürüyorlar" diye eleştiren Akşener, soluğu MHP'nin Kızılcahamam kampında aldığında takvimler 3 Kasım 2001'i gösteriyor ve artık Devlet Bahçeli'nin sağ tarafında oturuyordu. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra MHP ile yeniden Meclis'e girdi. Devlet Bahçeli tarafından her daim el üstünde tutulan