Sporda değişim

Ülkemiz seçim atmosferine girdi. Gayet doğal olarak vaatler çarpışıyor. Genel hava toplumun bütün katmanlarında bir değişim beklentisi. Sporun sırf uyuşturucu ile mücadelenin bir aracı olmadığını ve yalnızca futbolun değil, başta olimpik sporlar olmak üzere bütün branşları kapsayan bir yasanın süratle çıkarılması gerektiği ortada. Gözlediğim kadarıyla okula gitmenin boş zamanları değerlendirme, uyuşturucuyla mücadelenin spor yapılması ile çözüleceğini düşünen bir toplum oluyoruz. İSTİHDAM ALANI!Sporun ana kurallarını, ABD'yi ayrı tutarsak bütün ileri ülkelerde devlet belirler. Yürütme değişebilir ama sporun politikası değişmez. Ama bizde spor "kadrolaşma ve kendine yakın görüşlüleri liyakat, bilgi ve birikim göz ardı edilerek" istihdam alanı olarak görülüyor. KÜLAHIMA ANLATINBelediyelerin şeffaflıktan uzak üst düzey takım kurmasından tutun da esas görevi hizmet olması gereken, verdiği hizmet karşılığı halktan topladığı parayla varolan devlet kurumlarının takımlarına kadar ne ararsan bizde mevcut. Şimdi bana "Spora hizmet ediyoruz" (!) derseniz cevabım çok basit "Külahıma anlatın"!Federasyon seçimlerinin delege yapısı ayrı bir komedi. Basketboldan bir örnek vereyim. Son 2 yılın Euroleague şampiyonu Anadolu Efes'in 3 delegesi varken bir kamu kuruluşunun kulübünün 4 delegesi oy kullanıyor. Hakemlerin, milli sporcuların, antrenörlerin kısacası emekçilerin hiç oy hakkı yok. Ha unuttum nasıl çekildiği belli olmayan kura ile belirlenen (!) bazı oylar var. Federasyonlardan, sporu tabana yaymaya, okul spor politikasına kadar silbaştan yapılacak çok şey var.POLİTİKAYI UZAK TUTUNBeni ümitlendiren en önemli şey bunları yapmak için her zaman büyük engel görünen parasal bir kaynağa fazla bir gereksinim olmamasıdır.