15 Temmuz'u unutmayacak unutturmayacağız...

BU hafta Cuma günü 15 Temmuz ihanetininin yıldönümü... Fetullah Gülen kahpesinin ve alçak sevenlerinin ihanetlerini unutmayacağız ve unutturmayacağız inşallah... ALLAH'ın izni ile hem bu dünyada hem de ahirette yakalarına yapışacak ve hesap soracağız... Bu böyle... Bu arada, kendilerine muhalifim diyenler, 15 Temmuz ihaneti esnasında hangi halde idiler... Bu sorunun cevabı acı ve ama maalesef gerçektir... Mühim bir kısmı darbe girişiminde bizzat görev aldılar. Bir kısmı bizzat görev almadı ve fakat gizlice destekledi. Bazıları, darbeye karşı çıkanların dirençlerini kırmaya çalışmak sureti ile ihanete dolaylı destek attı. Büyük çoğunluğu da darbe teşebbüsünü alaya alarak, "kontrollü darbe, tiyatro" falan diyerek, ihanete sonradan destek attı. Daha önce de yine burada sizlerle paylaşmıştım... Bazıları da darbe olsun diye bekledi... Darbe başarılı olsun istediler... Duyar duymaz heyecanlandılar... Sevindiler... İlk anda, sanki çok normal ve beklenen bir durummuş gibi yorumlar yaptılar... "Eh işte olacağı buydu" dediler... Ve haftalarca devam eden "Demokrasi Nöbetlerine" asla katılmadılar. Katılanlara dudak büktüler. Kendi aralarında alay ettiler. KÜLLİYEYİ ELE GEÇİRMEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli yönetiminde; istihbaratı, devlet idaresi ve TSK yönetimi temizlenmiş ve milli bir çizgiye oturtulmuştur. Kavganın kaynağı da tam olarak budur. Partiler üstü bir kavgadan söz ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ele geçirip içindekiler ile yok etmek, bu büyük kavganın tam hedefidir. Çünkü düşmanlarımıza göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Külliye, tam bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetlerle davranan Türkiye'yi, temsil ediyor. Emperyalist yamyamlar, Türkiye'yi eskisi gibi eğip bükemiyorlar. Akdeniz ve Afrika'ya müdahale ediyoruz. Enerji savaşlarına dahil oluyoruz. Aramızdaki hainleri bir bir afişe ediyor, tasfiye ediyoruz. Çeşitli maskeler arkasından düşmanlarımıza hizmet eden örgütleri yok ediyoruz. Silah ve savunma teknolojisi geliştiriyoruz. Devletimiz artık hain faaliyetlere göz açtırmıyor. PKK, DHKP-C, FETÖ, CIA, MOSSAD, Alman vakıfları görünümlü BND mensupları, IMF sevdalıları, Batı putuna tapanlar, bazı barolartabip odaları meslek örgütleri, dış güçler adına Türkiye'yi yağmalamak için dört gözle bekliyorlar. Bu arada; ne acıdır ki Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan NATOPENTAGON derin ABDNEOCON güçlerin ve küreselci şeytanların Türkiye ayağı gibidirler. Oturdukları 61 masada bu saydıklarımın herbirinin bir uzantısı ve temsilcisi gibidirler. MESLEK ODALARI'NA ÜYE MECBURİYETİ KALDIRILMALIDIR Tabipler Odası ve oluşturduğu tartışmalar, milletimizin ezici çoğunluğu tarafından nefretle karşılanıyor. Bu vesile ile tekrar yazalım. MESLEK örgütlerinin tamamında büyük bir temsil sorunu