İsveç Kralı, Ruslardan kaçıp Türkiye'ye sığındı

İsveç Kralı Demirbaş Şarl, 313 yıl önce Ruslardan canını zor kurtarıp Türkiye'ye sığındı. Osmanlı yönetimi, 5 yıl 3 ay 9 gün ülkesinde kalan İsveç Kralı'nı ve maiyetini hem korudu hem de güzelce ağırladı. İsveç yüzünden 1711'de Prut'ta Rusya'yla savaştı. İsveç Kralı, Türkiye'yi terk etmeyip kafasına göre hareket edince silah zoruyla yola getirildi Demirbaş Şarl, henüz 15 yaşındayken 1697'de İsveç tahtına çıktı. Bu sırada Rusya, Osmanlı hâkimiyet alanı olan Karadeniz'e ve İsveç'in hâkimiyet alanı olan Baltık sahillerine ulaşmaya çalışıyordu. Bu yüzden Danimarka ve Lehistan ile bir koalisyon kurup 1700'de İsveç'e savaş açarak Kuzey Savaşları'nı başlattı. Demirbaş Şarl, Danimarka, Lehistan ve Rusya'yı mağlup etti. Osmanlılar, Kuzey Savaşları'nı yakından takip etmesine rağmen bu savaşa dahil olmadı Demirbaş Şarl, 1707'de Rusya'ya girdi. Rus Çarı Petro, bir meydan savaşını kabul etmeyerek geri çekildi. Geri çekilirken her taraf yakılıp yıkıldı. Demirbaş Şarl, Holovic'de Rus ordusunu yense de Moskova'ya ilerleyecek lojistik imkânları yoktu. İsveç Kralı, bu durumu dikkate almadan ilerlemeye çalıştıysa da kış şartlarından dolayı büyük kayıplar verdi. 8 Temmuz 1709'da Ukrayna topraklarındaki Poltava'da Rus ordusuyla karşı karşıya geldi, ancak büyük bir hezimete uğradı. OSMANLI KUCAK AÇTI Poltava Savaşı'ndan sonra 1000 kadar askeriyle kaçan Demirbaş Şarl, 3 saatlik bir yürüyüşün ardından Özi Kalesi'ne ulaştı. Kale muhafızı Abdurrahman Paşa, kral ve askerleri için rüşvet karşılığında 2 filika gönderdi. Ruslar, Osmanlılar'la aradaki antlaşmaya rağmen İsveçlileri takip ederek Türk topraklarına girip Özi'de kayık bekleyen İsveçlilere saldırdı. Abdurrahman Paşa yaşanan gelişmeler hakkında İstanbul'a bilgi verdi. Kral ve maiyetinin Bender Kalesi varoşuna yerleşmesine izin verildi. Poltava Muharebesi Kral, Bender'e varmadan III. Ahmed'in, Şarl'ın masraflarının Osmanlı bütçesinden karşılanmasına ve bir kral olarak ağırlanmasına dair emri ulaştı. Özi Muhafızı Abdurrahman Paşa rüşvet aldığı ve krala karşı bazı uygunsuz hareketlerde bulunduğu için cezaya çarptırıldı. Kral ile aralarında Ukrayna Kazakları ve Lehler'in de olduğu yaklaşık 4 bin kişilik maiyeti için Bender civarındaki Varniçe Köyü'nde çadırlar kuruldu. Bu sayı zamanla 8 bine kadar ulaştı. ÜLKESİNE DÖNEMEDİ Kısa bir süre sonra Lehistan'a geçme niyetinde olan Demirbaş Şarl, yarasının henüz iyileşmemesi, yollardaki Rus tehlikesi ve Kırım'a çekilme emri verdiği 14 bin kişilik süvari birliğinin Ruslara esir düşmesi gibi sebepler yüzünden yola çıkamadı. Bu arada Rus tehdidini Osmanlı aracılığıyla ortadan kaldıracak bir siyaset izlemeye başladı. Osmanlı devlet erkânı, Rusya ile bir savaşa girilmesini savunanlar ile barışın devam ettirmesini isteyenler olarak ikiye bölündü. Demirbaş Şarl Demirbaş Şarl, Rus gücünün ancak Osmanlı ve Lehistan ile yapılacak bir ittifakla kırılacağına inanmaktaydı. Osmanlı yönetimi ise meseleye ihtiyatlı yaklaşıyordu. Memleketine dönme arzusunda olan Şarl, Muhafız Yusuf Paşa'nın ikazlarına rağmen 1000 kadar adamını Lehistan sınırını kontrol için görevlendirdi. Bu teşebbüsü fark eden Ruslar, yine Osmanlı sınırlarını geçerek Çernoviç'e saldırdı. Bu gelişme büyük bir yankı uyandırdı. İsveç Kralı'nın Osmanlı topraklarında daha fazla kalmaması ve Kazak hatmanının teslim edilmesi yönündeki Rus talepleri reddedildi. RUSYA'YA SAVAŞ İLANI Rusya'yla yenilenen barış antlaşmasına İsveç Kralı ile ilgili bir madde eklendi. Buna göre 500 kişilik bir Osmanlı kuvveti, Demirbaş Şarl'a Lehistan'a kadar eşlik edecek, kral Rus kuvvetleri tarafından İsveç'e kadar götürülecekti. Demirbaş Şarl ise geri dönmek için kendisine 20 bin yeniçeri ve 30 bin sipahinin eşlik etmesini istedi. Ancak bu isteği Lehistan ve Rusya ile sulhü tehlikeye atacağı için kabul görmedi. Yapılan antlaşmayı kendisi için bir tehlike olarak değerlendiren Demirbaş Şarl, padişahtan gelen harcırah ve hediyeleri kabul ederken Sadrazam Çorlulu Ali Paşa'dan gelen hediyeleri kabul etmedi. Çünkü sadrazamın Rus yanlısı bir politika izlediğini düşünmekteydi. Kralın hususi işleri için İstanbul'da olan adamı Poniatowski, sadrazamın antlaşmaya kral ile ilgili bir madde eklenmesi için Rus Elçisi Tolstoy'dan rüşvet aldığına dair mektubu Sultan III. Ahmed'e teslim etti. Üçüncü Ahmed Bu ithamlar karşısında Çorlulu Ali Paşa azledilerek yerine Köprülüzade Numan Paşa tayin edildi. Kısa bir süre sonra da Ağustos 1710'da sadrazamlığa Baltacı Mehmed Paşa tayin edildi. Kırım Hanı'nın girişimleriyle Paşmakçızâde Ali Efendi'nin fetvası alındı ve sınır ihlalleri gerekçesiyle Rusya'ya savaş ilan edildi. Ruslar, Prut'ta kıstırıldılarsa da yapılan sulh görüşmeleriyle esir olmaktan kurtuldular. Demirbaş Şarl, bu duruma oldukça fazla tepki gösterdi, ancak elinden bir şey gelmedi. Yapılan antlaşmada İsveç Kralı'nın ülkesine rahatça dönebilmesiyle ilgili bir madde de eklendi. KRAL ŞARL, TÜRK ASKERLERİYLE ÇATIŞTI İSVEÇ Kralı Demirbaş Şarl'ın uzun bir süre Osmanlı topraklarında kalması, uluslararası krize sebep oldu. III. Ahmed, kralın Bender'den çıkarılması yönünde Rumeli Valisi Hasan Paşa'ya emir gönderdi. Demirbaş Şarl, Türkiye'den ayrılmamak için mümkün olmayan isteklerde bulunarak bahaneler üretince, adamlarının İstanbul'a gelmesi yasaklandı. Tayinatı azaltıldı. Ancak bu durum kralın borçlarının artmasına sebep oldu. Bunun üzerine kralın çevreye olan borçlarını ödemesi için hazineden borç verildi. Ancak Demirbaş Şarl, bir türlü ülkesine gitmeye yanaşmıyordu. Bu yüzden mesele padişah huzurunda müzakere edildi. Kralın Dimetoka'ya