Büyük devletler asilerin liderini hep yok etmiştir

Rusya'da Putin'e karşı isyan eden Wagner'in lideri Prigojin'in ölümü tartışılıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nda da devlete karşı isyan eden liderler bir süre sonra ortadan kaldırıldılar. 1730'da isyan ederek III. Ahmed'i tahttan indiren Patrona Halil, iki ay sonra I. Mahmud tarafından bütün ekibiyle birlikte katledilmişti Patrona isyanından sonra 2 Ekim 1730'da tahta geçen yeni padişah I. Mahmud, hemen fesadın kaynağı olan ve iktidarını gölgeleyen asileri ortadan kaldırmak için kolları sıvadı. İlk olarak, zorbalardan canları yanan devlet ricalini etrafında topladı. Ardından Bursa'da ikamet eden Kaplan Giray, Kırım hanlığına getirildi. Daha sonra yeniçeri ocağının önde gelen ağaları kazanıldı. Artık yapılan toplantılarda Patrona Halil ve ekibinin nasıl tasfiye edileceği tartışılıyordu. Fakat Patrona ve ekibi de bu arada boş durmuyordu. İSTANBUL'U YAKMA PLANI Patrona ve diğer asi liderler, kendi aralarında toplantılar yapmaya başladılar. Bu toplantılarda, "Bizler âleme alıp verdik ve her birimiz dahi Karun kadar zengin olduk. Lakin bizim henüz hükm-ü hükümet elimizde değildir ve onlara varıp söylemeyince hiç kimseye mansıp veremeyiz. Biz bu devlete kendimiz sahip olalım" dediler ve "Muslu Beşe'yi yeniçeri ağası, Kara Ali'yi kul kethüdası ve Patrona Halil Paşa'yı kapudanpaşa ederiz ve eğer bu işe razı olmazsa padişahı tahtından ederiz" şeklinde bir karar aldılar. Ayrıca I. Mahmud, sancakı şerif'i çıkarıp kendilerine direnirse İstanbul'da yangınlar çıkarmayı, bu arada kendini kurtarmak isteyen halkı kılıç zoruyla saflarına katmayı planladılar. Patrona, Kırım Hanı Kaplan Giray'la da irtibata geçmekte gecikmedi. Neredeyse her gün Kaplan Giray'ın yanına giden Patrona, Muslu ve Kara Ali, ona, "Sultan Mahmud Han'dan rica edin, bu veziri azleylesin. Söyle ağalar dahi istemeyiz derler ve elbette bu olmalıdır. İlla olmazsa bu defa iş başka olur" diyerek sadrazamın azledilmesini, aksi takdirde işlerin başka türlü gelişeceğini söylüyorlardı. Patrona ve yandaşları öldürülüyor. SARAYIN CASUSLARI I. Mahmud, asilerin arasına soktuğu adamları vasıtasıyla toplantılarda alınan kararları öğreniyordu. Artık padişah harekete geçmek zorundaydı, aksi takdirde tahtı ve canı tehlikedeydi. Sarayda yapılan toplantılarda asilerin nasıl ortadan kaldırılacağı tartışılıyor ve harekât planları hazırlanıyordu. Padişah elini güçlendirmek için Rumeli Beylerbeyi Abdullah Paşa ve eski kaptanıderyalardan Canım Hoca Mehmed Paşa'yı İstanbul'a getirtti. Beşir Ağa'nın yardımları ve aracılığıyla Mısır'ın eski beylerbeyi İbrahim Ağa da padişah ekibine dâhil edildi. İbrahim Ağa'nın dâhil olması önemli bir adımdı. Çünkü paşa, özellikle Mısır'daki görevi sırasında buradaki isyanları hızlı bir şekilde bastırmasını bilmiş, asileri tedip konusunda tecrübeli bir devlet adamıydı. Patrona ve adamlarını ortadan kaldırmak için özel bir ekip oluşturuldu. Ekipte eski Kırım hanlarından Devlet Giray'ın adamlarından Pehlivan Halil Ağa, yine serdengeçti ağalarından Deli Hasan, serhad ağalarından Haseki Abdurrahman Ağa ve diğer önemli kişiler bulunuyordu. Patrona Halil Özel ekip, Pehlivan Halil Ağa'nın evinde bir araya geldiler. Pehlivan Halil Ağa, Patrona ve diğer asi liderlerin yalnız gezmediğini, bu yüzden onları tenha bir yerde ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını ve ocak halkından güvenilir kişilerin de ekibe dâhil edilmesini istedi. Ayrıca ekibi genişletmek için paranın da gerekli olduğunu belirtti. Bunun üzerine Halil Ağa'ya 5 bin altın verildi. Birkaç gün daha gizli toplantılar tertip ettiler. Sonunda Patrona ile diğer asi liderleri ortadan kaldırmak için bir plan hazırlandı. Bu plana göre, Patrona Halil ve adamları, sadrazamın konağına İran harplerini görüşmek üzere çağrılacak ve burada defterleri dürülecekti. Ancak Patrona'yı sadrazamın konağına getirmek kolay olmadı. Sonunda Patrona toplantıya yanındaki yüzlerce adamıyla birlikte geldi. Bu yüzden plan ertelendi ve ikinci plana geçildi. 25 Kasım 1730'da sadrazamın konağında ikinci bir toplantı daha düzenlendi. Bu toplantıda Pehlivan Halil Ağa adamlarını odanın muhtelif yerlerine yerleştirdi. Ancak Patrona bu toplantıya da adamlarıyla birlikte geldiği için katledilemedi ve sadece hilat giymek üzere Topkapı Sarayı'na gitmeye ikna edildi. Pehlivan Halil Ağa da 33 adamıyla birlikte Soğukçeşme'den Topkapı Sarayı'na girip sofa bekçisinin odasında asileri beklemeye başladı. I. Mahmud KILIÇTAN GEÇİRİLDİLER Plan gizli tutulmasına rağmen İstanbul Kadı Naibi Kudsîzâde, bir yolla bunu öğrenmişti. Patrona'ya, daha Topkapı Sarayı'nın birinci avlusundayken, "Benim devletlü Ağa Efendim Sultanım, mektubum size ulaştığında katiyen ama katiyen Saray-ı Hümâyûn'a gitmeyiniz. Yine bir bahane ile geri kalın. Zira meşveretler başkadır. Bugün hepinizi kılıca yem edecekler" yazılı gizli bir mektubu adamlarından biriyle ulaştırmayı başardı. Patrona, kâğıdı okumadan cebine koydu. Yanında bulunan İbrahim Efendi okumak için ısrar etmesine rağmen o buna izin vermemiş ve "Ne olacak, herhalde Kudsîzâde de bir memuriyet istiyor. Hele öncelikle şu işleri halledelim, sonra o da olur" diyerek geçiştirmişti. Böylece Patrona'nın kâğıdı okutmaması büyük bir felaketi engellemişti. Patrona Halil ve diğer asiler sarayın birinci avlusuna kadar atlarıyla geldiler. Daha sonra teşrifat gereği atlarından indiler. Patrona ile diğer asi liderler içeri girdiler, askerleri ise birinci avluda bıraktılar. Sadrazam, şeyhülislâm, Kırım Hanı Kaplan Giray, Canım Hoca, Rumeli Beylerbeyi Muhsinzâde Abdullah Paşa, Hafız Ahmed Paşa, önde gelen ulema, Yeniçeri Ağası Kel Mehmed Ağa, kul kethüdası, sekbanbaşı, Patrona Halil, Muslu ve Urlu Mustafa Ağa, Revan Köşkü'ne geçtiler. Diğer ocak ağaları ise Arslanhane'de beklemeye başladılar. I. Mahmud da Harem'den Sofa Köşkü'ne geçti ve Kaplan Giray ile şeyhülislâmı huzuruna çağırdı. Sadrazam, Pehlivan Halil Ağa'ya Patrona ve diğer asi liderlerini öldürmeleri için işaret verdi. İşaret üzerine Pehlivan Halil