Sırtımız duvara dayandı

Sırtımız duvara dayandı. Yalnızca iki seçenek var ya ileri doğru bir adım atmaya olanak verecek bir alan oluşacak. Kısa bir süre için bile olsa bu alan, eğer değerlendirebilirsek bize bir nefes alma, toparlanma fırsatı sunacak. Ya da bu duvarla, faşizmin üzerimize gelen basıncı arasında ezilerek yok olacağız.ÜÇ BÜYÜK TEHLİKEBu seçimlere giderken muhalefet üç büyük tehlikeyle yüz yüze: Birinci ve acil olanı, Millet İttifakı'nın özellikleri, zaafları, yapabilecekleri, yapamayacakları konusunda bir "Güzel ruh" (Hegel: Schöne Seele) tavrını benimsemekle ilgilidir.Millet İttifakı'nın özellikleri, zaafları, yapabilecekleri, yapamayacakları konusunda, yalnızca sosyalist hareketin değil, görüldüğü kadarıyla, "egemen sermayenin" temsilcilerinin de kafası açıktır. Ancak gerek genel olarak sol muhalefet, gerekse de rejimin ekonomik politikalarından ve dış politika manevralarından hoşnut olmayan "egemen sermaye", rejim karşısında, ürete ürete ancak bu muhalefet blokunu üretebilmiştir. Bugün bu seçimlere giderken "sırtımızı duvardan" uzaklaştırmaya yardım edecek bir alan yaratabilmek için var olan araç budur. "Ben bu aracı beğenemiyorum", "Benim arzularıma uygun değil"den başlayarak sosyalist hareketi kuyrukçulukla, sınıf uzlaşmacılığıyla suçlamaya kadar uzanan tutumlar, bir "güzel ruh" idealizminden, en mükemmel mücadele biçimi dışındakileri reddederken teslimiyet çizgisine düşmekten başka bir anlama gelmez. Diğer iki büyük tehlike bu seçimlerin doğasından kaynaklanıyor. Bu seçimler, sıradan bir kapitalist toplumda, sıradan bir liberal demokrasi içinde yaşanacak seçimler değildir. Muhalefet bu seçimleri kaybederse ikinci ve üçüncü büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. İkinci tehlike: R. Waldo Emerson'un "Krala vuracaksan mutlaka öldürmelisin" (1841) sözüyle ilgilidir ve muhalefet, rejimi bu kadar sarstıktan sonra, bu seçimleri kazanamazsa gündeme gelecektir. Bir "beka" sorunu tehlikesi yaşamış ama ayakta kalmayı başarmış her egemen sınıfyönetici seçkinlerinin rejimi gibi, bu rejim de bir daha benzer bir duruma düşmemek için büyük bir şiddet ve önyargıyla, yok etmek amacıyla, muhalefetin üzerinde büyük bir şiddet rüzgârı estirecektir. Üçüncü tehlike, bu rüzgâr,