Kapitalist parlamentarizmin 'sırları'

Kapitalist Parlamentarizmin "sırrı" var. Bunları keşfeden kimi liderler, hükümetlerini, kalıcı bir "iktidara" dönüştürmeye kalkıyor, süreç olarak faşizmin kapısını açıyorlar. En son, İngiltere de tanık olduğumuz gibi...İngiltere'de Boris Johnson, yaşamı skandallarla dolu bir gazetecisiyasetçiydi, "kronik yalancı ve güvenilmez adam" olarak bilinirdi. Partisinin en sağ kanadına, Brexit'i savunarak yamandı, o destekle başbakan oldu, ancak skandallar bitmedi. Türlü yalanlar üzerine kurulu Brexit, bir ekonomik yıkım makinesine dönüştü. Adam, meclisi askıya alabilmek için kraliçeye, başbakanlık binasında "parti düzenledi" iddiaları karşısında meclise, yalan söyledi ancak, polis soruşturmasından, ceza almaktan kurtulamadı. "Etik konular" danışmanları peş peşe istifa ettiler. Mecliste yalan söyleyen bir temsilcinin, teamüller gereği, istifa etmesi gerekiyordu. Ancak Johnson, parlamentarizmin bu iki "müstehcen sırrına" güvenerek "İstifa etmezsem ne olur" diyor. Haksız da değil, istifa etmezse, partisi görevinden almazsa Johnson'dan kurtulmak olanaksız.DEVLET VE HÜKÜMETParlamenter rejimin istikrarı, güçler ayrılığına, güçlü bürokrasilere, siyasette genel kabul görmüş teamüllere ve "toplumsal mutabakata" dayanır. Seçilen hükümetler, liderler bu "teamüller", yasalar ve uzman bürokratlar yoluyla denetlenirler. Yasalar bir yana, teamüllere uymayan liderlerin görevlerini bırakmaları gerekir. Parlamenter rejimde, siyasi iktidar söz konusu olduğunda, esas olan hükümet ve liderler değil devlettir. Teorik olarak, hükümetler değişir ama devlet (teamüller, yasa ve bürokrasi) değişmez.Parlamenter rejimin ilk "sırrı" burada gizlidir: Toplumsal mutabakatın bozulduğu bir ortamda mecliste çoğunluğa sahip bir lider, bu çoğunluğu kullanarak, devleti ele geçirebilir; "hükümetin başı" konumundan "iktidarın başı" konumuna yükselebilir; devleti, toplumu, ekonomiyi ve de kültürü yeniden şekillendirebileceğine inanmaya başlar. Ancak devleti, toplumu, kültürü yeniden şekillendirmek, yıkmaktan çok daha zordur. Bu zorluk zamanla toplumu parçalamaya başlar.VE 'GÜNDEM'Parlamenter rejimin ikinci "sırrı" egemen ideolojiye ilişkindir. 1980'lerde kapitalizmin yapısal krizi içinde, kriz öncesinin egemen ideolojisi verimliliğini kaybetti, egemen anlamlar sisteminin, toplum, sınıf, ilerleme, kalkınma,