'İki mesele' var

"Bay Kemal'den almışlar sözü, şimdiden silahlarını doldurmaya, molotoflarını hazırlamaya başlamışlar", "Biz talimatımızı önce Allah'tan ... alıyoruz", "Benim milletim Kandil'den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez", "Cumhur İttifakı'ndan LGBT'ci olmaz", "14 Mayıs siyasi darbe girişimidir", "Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi", "Vücutlarına mermi alırlar"...Ünlü fıkradaki gibi iki mesele var: Ya bunlar "sıyırdı" saçmalıyorlar. Ya da bu hezeyanlar aslında bir niyet, kararlılık ifade ediyor. Bunlar saçmalıyorsa bir mesele yok. Bir niyet ve kararlık ifade ediyorsa... Bu, ne pahasına olursa olsun seçimleri gasp etme kararlığı demektir. O zaman, iki mesele var. Ya "Millet İttifakı" bu sonuçları kabul edecek. Herkes kaderine razı olacak, Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partiler, Kürt siyasi hareketi ve sol hareket bir yok olma sürecine girecek. Ya da Millet İttifakı bu hile hurda, şiddet ile alınacak "sonuçları" kabul etmeyecek, geri püskürtmeye çalışacak. O zaman iki mesele var. Ya başarılı olacak, ülkede demokratikleşme, haklar ve özgürlükler alanında yeni olasılıklar gündeme gelecek. Ya da Millet İttifakı kendisini, devletle, siyasal İslamın fanatik taraftarları ve teröristleriyle karşı karşıya bulacak... O zaman da iki mesele var, ya ülke çapında bir Kahramanmaraş senaryosu ya da bir tür iç savaş. Bu kısa spekülatif ve çok kötümser düşünce akışı, bizi "Ülkede çok ciddi ve gerçek bir iç savaş tehlikesi şekilleniyor" sonucuna götürüyor.İÇ SAVAŞLAR NASIL BAŞLAR ABD'de Trump, seçimlerin sonuçlarını kabul etmeyince Kongre binasına yönelik, 6 Ocak'taki faşist saldırıdan sonra, son 200 yılda dünyanın çeşitli ülkelerinde patlak veren "iç savaşları" da irdeleyen bir tartışma başlamıştı. Bu tartışmalar sırasında yayımlanan kitap ve denemelerin kimi ortak noktalarını çok kısaca özetlemeye çalışırsam: En önemli faktör demokratik hak ve özgürlüklere, hukuk devletine ilişkin. Bir ülke bu koşullardan uzaklaştığı oranda, iç savaş olasılığı artıyor. Bu süreçte siyasi iktidar, ekonomik, siyasi güç, sayıları giderek daralan, etnik, dini, bölgesel, akrabalık ilişkileri açısından "ayrıcalıklı" bir seçkinler grubunun elinde yoğunlaşıyor. Toplumun yoksullaşan kesimi ve etnik, dini, yaşam tarzı açısından azınlık sayılan kesimler, dertlerini anlatma kendi seslerini duyurma olanaklarını giderek