Dünya Kupası futbolun zirve noktası. Ne Avrupa Şampiyonası'na benzer ne de Şampiyonlar Ligi'ne. Elbette onlar da çok büyük ve mühim turnuvalar ama Dünya Kupası, açık ara bu oyunun 1 numaralı turnuvası. Futbolseverler olarak 4 yıl boyunca bugünleri bekliyoruz. Daha önce Dünya Kupası'nın yapıldığı yer ve mevsim konusunda çok yazıp çizdik. Çoğu zaman eleştiri getirdik ancak oraya takılıp kalamayız. Birçoğunun hala oraya takılıp kaldığını, işin özü olan sahadan uzaklaştığını görüyoruz. Dünya Kupası, benim için de Haziran'dır... Başta iklim gerekçesiyle oynatılan tarihlerin değiştirilmesine itirazımı yapmıştım. Hala aynı fikirdeyim ama "Katar'a şu nedenle verildi, akçeli işler döndü, futbolun geleneğinin dışına çıkıldı, siyasi işler döndü, o oldu, bu oldu" tartışmaları arasında bu turnuvanın keyfinden uzak kalamam. Bu zamana kadar olimpiyatlar dahil, organizasyonların verildikleri yerler çok mu farklıydı! 4 yıl bu tartışmalara takılıp kalmak için mi bekledik. Bazı şeylere müdahale etme, değiştirme şansımız yok. O nedenle, aynı zamanda bir kültür şöleni olan Dünya Kupası'nın, birbirleriyle oynama ihtimali 4 yılda bir beliren ülkelerin maçlarının tadını çıkarmak istiyorum. UYUM SAĞLANMALIKültür şöleni demişken; ben olimpiyatlara da böyle bakarım, Dünya Kupası'na da... Farklı coğrafyalardan farklı kültürlerin, yerel kıyafetleri ve danslarıyla bir şölene dönüştürülen organizasyonlardır bunlar. Katar'daki uygulamalar üzerine yapılan tartışmalarda keskin cümleler kurulmasına ve yüksek perdeden itirazlara o yüzden katılmıyorum. Bu, farklılıkların bir merkezde bir araya geldiği bir şölense, gidilen yerin geleneğine, kültürüne, yasasına uymak, uyum sağlamak gerekiyor. Tıpkı turnuvayı düzenleyen diğer ülkelerde yapıldığı gibi. Benim de itiraz edeceğim uygulamalar olsa da, gittiğimiz her yere "Burada benim kurallarım