Erken bir şampiyonluk yazısı

Öncelikle yanıltıcı başlık için özür dileyerek başlayayım. Bu haftaki yazının konusu Trabzonspor değil SakaryasporBitime üç hafta kala artık şampiyonluk ve 1. Lig için gün sayan Sakaryaspor'a ve Adapazarı'na bir vefa yazısıdır bu. Çocukluğum ve ergenliğimin geçtiği bir şehre teşekkür yazısı Bir bakıma beni hayata hazırlayan bir şehir oldu Sakarya. Dörtyol sanayide çay ocağında çalıştım, Kayrancık Köyü'nde süpürge tohumlarını biriktirip ilk bisikletimi aldım. Fındık, patates ve kabak tarlalarında yevmiyecilik yaptım. Şimdiki stadın olduğu yerde inekleri otlattım. Babamı kaybettiğimizde Trabzon'a dönme fikrime annem şöyle karşı çıkmıştı "Burası fakir dostu bir şehir burada kalalım". Rahmetli büyükannem bir keresinde, "Allah razı olsun Adapazarı'ndan ve Gazeller mahallesinden" demişti, "Yetimlerimizi sakladı, besledi, gözümüz arkada kalmadı." Memleketin dört bir yanından gelenler için hep böyle oldu Sakarya; aynı anda hem gurbet hem sıla olabilen nadir şehirlerden biri...Şimdilerde ne köydeki lojman, ne altı sene yatılı okuduğum Arifiye Öğretmen Lisesi ne de rahmetli babamla ilk maça gittiğim Atatürk Stadı kaldı. Ama hala mahallem yerinde ve ben de Sakarya Üniversitesi'nde görev yapıyorum. Hem geçmişim hem şimdi aşkına 1461 Trabzon'un başkanı çok kıymetli spor ve iş insanı Celil Hekimoğlu'na şöyle demiştim yarışın kızıştığı zamanda; "Başkanım sizin 1. Lig'e çıkmanızın Trabzon futbolu hatta Trabzonspor için ne kadar kıymetli ve önemli olduğunun farkındayım ama Sakarya şehri bir play-off daha kaldıramaz.