3. Kuşak

Cuma akşamı Fenerbahçe-Gaziantep FK maçını Trabzon merkezde Vira çay ocağında izledim. Maçtan önce ve maç boyunca Trabzonsporlu gençlerin Fenerbahçe'nin kazanmasını ve Trabzonspor'un şampiyonluğunu Antalyaspor maçında taraftarının önünde ilan etmesini arzuladıklarını görünce şaşırdım. Benim de dahil olduğum Trabzonspor'un 2. kuşağı için korkular, "ya kaybedersek" endişesi şampiyonluğun mümkün olan en kolay ve çabuk şekilde gelmesini istiyordu. İstiyordu çünkü bizim kuşak için olumsuz bir ihtimal varsa mutlaka gerçekleşir anlayışı geçerli idi. Oysa yeni nesil Trabzonsporlular sezon boyunca aynı iradeyi ortaya koydu ve belki bizi de ikna etmeye çalıştı; yağarsa yağmur yağar biz zaten ıslanmışızSonra Antalyaspor maçı oynanırken özellikle de penaltı pozisyonunda Uğurcan'ı izledim. Bir önceki gece genç taraftarın sahip olduğu öz güven ve kaybetme korkusundan uzak hali onda da gördüm. Bilhassa derbi maçlarında, çok zor deplasmanlarındaki Uğurcan'ın performansının bu bizim kuşağın anlamadığı ve uzak olduğu öz güvenle mutlaka bir ilişkisi vardır dedim. İstanbul'daki bir Galatasaray maçında henüz kendisi çok genç olmasına rağmen Yusuf Yazıcı'nın penaltı öncesi kaleci Arda'ya "Sakin yavrum" deyişi, Abdülkadir Ömür'ün bu sezon yaşadığı türbülanstan çıkışı, Hüseyin Türkmen'in tüm yaşadıklarına rağmen ayakta kalma çabası hatta Serkan Asan'ın Beşiktaş maçında topu gelişi güzel uzaklaştırmak yerine Hamsik'e sakince verip galibiyet golünü getiren atağı